WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ecrimisil tazminat ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalıların nitelikli intikam, kumpas, şike , tuzak, hile gayrimeşru alacak, örgütleşme ile davacının davalılardan 900.000,00 TL alacağı olduğu, resmi belgelerle tespit edilip tazminatının tahsilini talep ettiğine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava artının yerine getirilmediğini, esasa ilişkin davacının iddiasını ispatlayamadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ile ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ... ile ... aralarındaki alacak davasının reddine dair .... .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ........2014 gün ve 191/338 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlenme nedeniyle davalının isteği ile davacının işten ayrıldığını belirterek kazanç kaybı nedeniyle oluşan 50.386.54 TL tazminat ile evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı aracın yarı değerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, aracın evlilik birliği içinde edinilmediğini ve davacının işten kendi isteğiyle ayrıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

        ödenen bir alacak olmayıp tazminat niteliğinde olduğunu, son brüt ücretinin hatalı hesaplanması üzerine emeklilik aşamasında kendisine 1 sefere mahsus verilen tazminat niteliğinde olan ek ödeme tazminatı ve yıllık izin ücretinin de düşük hesaplanmasına neden olduğunu, davaya konu edilen ek ödeme tazminatının işçilere emeklilik zamanında ve bir sefere mahsus ödenen bir tazminat olduğunu, bu durumda dönemsel nitelik taşımayan tazminat açısından 2013 yılında geçerli olan zamanaşımı 10 yıllık olduğunu, yine yıllık ücretli izin bedelinin 10 yıllık olduğuna dair onlarca Yargıtay kararı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için yıllık ücretli izin alacağına uygulanacak zamananaşımı süresinin 5 yıl olduğu kabul edilse dahi, bir sefere mahsus sadece emekli olurken ödenen ek ödeme tazminat alacağı yönünden her halükarda kabul kararının verilmesi gerektiğini, ek ödeme tazminatının ücret niteliğinde bir alacak olmadığı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit hale geldiğini, ek ödeme...

        ın elinden çıktığı tarihteki gerçek değeri olan 13.300,00 TL'nin tazminat olarak, tasarrufun yapıldığı 28.11.2007 tarihine kadar tahakkuk eden asıl alacak ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere, davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine, ... bakımından davanın kabulü ile; ... plaka sayılı aracın, davalı ...'na satışına yönelik tasarrufun iptali ile, asıl alacak ve faizi ile sınırlı olmak üzere davacıya satış isteme yetkisi verilmesine, ... plaka sayılı aracın, 3. kişi davalı ...'nun elinden çıktığı tarihteki gerçek değeri olan 20.000,00 TL'nin tazminat olarak, tasarrufun yapıldığı 06.03.2014 tarihine kadar tahakkuk eden asıl alacak ve işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere, davalı ...'ndan alınarak davacıya ödenmesine, ... mirasçıları davalılar ... ve ... bakımından davanın kabulü ile; ... plaka sayılı aracın, 3. kişi davalı ...'...

          Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta şirketi tarafından hasarın teminat dışı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması, yani belirli bir miktar alacak olması gerekir....

            Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ....434,00 TL alacak üzerinden davalının itirazının iptâline, ayrıca %... oranında icra inkâr tazminat tutarı olan ....486,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Somut olayda dava konusu alacak yapılan yargılama sonucu hesaplanmış olup bu hali ile likid alacak olmadığı dolayısıyla davalının da itirazında haksız sayılamayacağı anlaşılmakla davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici .... maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde,davalının 2009 yıl ve 2010 yılı kira bedellerini ödemediğini belirterek 15.000 TL kira alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı H.U.M.K'na göre alacak davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

                Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm alacak için kesilir. 6100 sayılı HMK'nın hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK'nın 107/2 maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK'nın 107/2 maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımının gerçekleştiğinden de söz edilemez....

                  Mahkemece, belirsiz alacak davası için dava değer ya da miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmaması ya da objektif olarak imkansız bulunmasının gerektiğini, eldeki davada dava değerinin tespit edilebilir olduğu gerekçesiyle hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesinin 1. fıkrasında belirsiz alacak davası “davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir” şeklinde belirsiz alacak davası tanımlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu