Tazminat ve rücu istemli davalarının, kusur oranlarının ve tazminat miktarının belirsizliği nedeni ile belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, Bağ-Kur sigortalısı ....’un hak sahiplerine ödenen gelir nedeniyle Kurum zararının belirsiz alacak davası olarak açabileceğinin gözetilmesi ve esasa girilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekitirir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/06/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl alacak davalı tarafça yargılama sırasında ödenmekle asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacak yönünden temerrüt tarihi 3.4.2007 den itibaren işeyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 12.5.2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiği, Hükmün Dairemizce 07/05/2019 gün ve 2018/5345 Esas, 2019/3508 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2.maddesi uyarınca yapılan incelemeye ve Dairemiz bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin 10 gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile eski eşi olan davalıya evlilik esnasında kalem kalem belirttiği belli miktar paraları borç olarak verdiğini ileri sürerek toplam 93.707,11 TL para alacağının faizi ile birlikte tahsilini, davalının haksız fiili nedeniyle menfi ve müspet zararları nedeniyle 10 bin TL tazminat ile yine, uğramış olduğu manevi zararlar nedeniyle 50 bin manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece bu istekler "borç ilişkisinden olduğu ispatlanamayan ve evlilik birliği içerisindeki kazançla ilgili uyuşmazlık" olarak nitelendirilerek Aile Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir....
Kanun metninin kaleme alınış şekli itibarı ile anlatım ve ifade yerleşiminin tam olmadığı görülse de “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” dava açılmadan önce denilmek sureti ile kriter olarak alacak ve tazminat talebi öngörülmüştür. Kanun alacak ve tazminat davası ibaresini bilinçli olarak tercih etmemiş bu tür taleplere ait dava türü ayırt etmeksizin arabuluculuğa başvurmayı dava şartı olarak düzenlemiştir. Gerekçeden ve metinden sadece alacak ve tazminat istemli davaların dava şartı arabuluculuk dava şartına bağlandığı sonuç çıkmamakta, alacak ve tazminat istemleri hakkındaki açılacak tüm davaların arabulucuk dava şartına bağlı olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Eda davası veya tespit davası ayrımı arabulucuğa ilişkin anılan düzenlemede yer almamaktadır. İİK.'na tabi menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hüküm de bulunmamaktadır....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, birlikte çekilen kredinin ödenmemesinden kaynaklı sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi ile evlenme vaadi ile resmî nikâh olmaksızın birliktelik sonrası gerçekleşen ayrılığa dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alacak davasında dava konusu alacakların belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebi ile usulden red, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı her iki taraf da istinaf isteminde bulunmuşlardır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; HMK'nun 357....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilin 22.08.2022 tarihli itiraz dilekçesi sonrası icra takibinin durmasına karar verildiğini, davacı tarafın itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmadığını, müvekkili aleyhine tazminat davası açtığını, açılan davanın da belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ... 18.İcra Müdürlüğü'nün ... E....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/09/2007 gününde verilen dilekçe ile alacak ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın alacak istemi bakımından kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi bakımından reddine dair verilen 24/06/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
DAVANIN KONUSU : Alacak, Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 14.10.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 14.10.2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemlerine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı yanca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafça eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar karşı davılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, dosyanın incelenmesinde istinaf başvuru ve karar harcının yatırılmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesi ile kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsilini talep etmiş,davalı vekili, davalının yerleşim yerinin Kadıköy olduğunu ve kira sözleşmesi ile ... Mahkemelerinin yetkilendirildiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili (...) ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01/05/2009 başlangıç tarihli, onbeş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....