WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf incelemesine konu alacak 3.447,00 TL olup, bu alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, HMK'nın 341/2. maddesi gereğince alacak miktarının karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (3.560,00 TL) altına kaldığından, kabul edilen miktar açısından karar kesin olduğundan HMK nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda davalı ......

    alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur....

      Anılan maddeye göre; "Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır". Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda, dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/237-805 E.K sayılı ilamı)....

        Anılan maddeye göre; "Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır". Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda, dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/237-805 E.K sayılı ilamı)....

          Davalı vekili, yaralanan şahsın davacının sigortalı çalışanı olmayıp zararın poliçe teminatına dahil olmadığını, işbu dava dayanağı olan icra takibinde 88.878,00 TL asıl alacak talebinde bulunulduğunu, hangi alacak kalemi bakımından müvekkilinden tazminat talep edildiğinin belirtilmediğini, müvekkilinin sorumluluğunda olan tazminat miktarının tamamı olan 57.997,00 TL nin 13/02/2014 tarihinde ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı ......

            Mahkemece davacıların maddi tazminat talepleri hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddedilmiş ise de ; Davacı tarafça dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup,01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanunu'nun 107. maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak-tazminat davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira alacağı ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı kiracının 2006 yılına ait 1, 2 ve 3. Kira taksitlerini ödemediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, toplam 4.233,00 TL kira alacağının vade tarihlerinden itibaren, ayrıca bir yıllık kira karşılığı olan 4.233,00 TL tazminatın da vade tarihi olarak 26.03.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir....

              de temerrüd tarihi olan 24/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar ..., ... ve ... için maddi tazminat talebi, mütevvefa için defin cenaze yol masrafı olan 250,00 TL alacak talebi, davacı ... için çalışamamaktan kaynaklı 250,00 TL alacak talebi ile tüm aile bireylerinin tedavi, yol ve ilaç giderlerinden kaynaklı 250,00 TL alacak talebi yönünden feragat nedeniyle reddine, davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 7.500,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 7.500,00 TL manevi tazminat, davacı ... ... için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatı olay tarihi olan 02/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... Turizm Ltd. Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... Tur. Sey....

                Davacı, ilk hükmün kesinleşmesinden sonra 03.08.2011 tarihli takip ile alacağın tahsilini istemiş, alacak eldeki davanın açılmasından sonra 13.09.2011 tarihinde kısmen tahsil edilmiştir. Asıl alacağa ilişkin davada dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğundan davacının faiz alacağına ilişkin hakkını saklı tuttuğunun kabulü gerekmektedir. Tazminat faizi, esas tazminat alacağının tabi olduğu zamanaşımına tabi olur. Faiz alacağı, asıl alacak ödenmedikçe her gün işleyen, yürüyen ve zaman geçtikçe doğan bir alacak olduğundan belli bir tarihte doğan bu alacağın dava tarihinden geriye doğru asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresine göre hesaplanması gerekir. Eldeki davanın açıldığı 23.08.2011 tarihinden geriye doğru hesaplanacak iki yıllık süre için davacının talep edebileceği faiz miktarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Hukuk Dairesi 2020/4025 Esas ve 2021/282 Karar sayılı ilamında, “Maddi Tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) yönünden açılan davanın kabulü ile müteveffa işçinin eşi T5 isteyebileceği maddi tazminat miktarının 373.002,44- TL, annesi T3 isteyebileceği maddi tazminat miktarının 81.529,61- TL, babası T4 ise 97.731,67- TL olduğu anlaşılmış ise de; taleple bağlı kalınarak davacı eş T5 için 5.000,00- TL, davacı anne T3 için 5.000,00 TL,davacı baba T4 için 5.000,00- TL, maddi tazminatın ölüm tarihi olan 29/09/2012 den itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı sayılan davacılara verilmesine” dair karar verildiği, davalı alacaklıların ise ilamda hüküm altına alınan alacak miktarı dışında anılan Mahkemece hesap yapılan ve taleple bağlılık ilkesi gereğince hükmedilmeyen kısım yönünden bakiye maddi tazminat alacağını ve işlemiş faizlerini takibe koyduğu, yani ilamda hükmedilen alacağın ilamsız takip konusu yapılmadığı anlaşılmakla...

                  UYAP Entegrasyonu