Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, davacının karşıdan karşıya geçtiği sırada davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu 34 XX 894 plakalı aracın çarpması sonucunda yaralandığını ileri sürerek, davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmiştir....

Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yukarıda izaha çalışılan nedenlerle, istihkak davasının kabulüne, ancak davalı alacaklı tarafça, istihkak iddiasına kötü niyetli bir şekilde itiraz edilmemesine istinaden, davacı tarafın tazminat isteminin ise reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı, dolayısıyla, davalı alacaklı tarafın istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı alacaklı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı 3. kişinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, istihkak davasının kabulüne, 28/09/2017 tarihinde haczolunan menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına, yasal şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ... haklarındaki davada, İİK.'...

    G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, yaralamadan kaynaklanan haksız eylem iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davasında istenilen ihtiyati haciz isteminin kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesi' nce davalıların ihtiyati hacze itirazının İİK un 265/3 üncü maddesi uyarınca yapılan inceleme üzerine reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

    İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü düzenlenmiş olup, mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı olan 579.047,95-TL üzerinden hesaplanacak nispi harcın da tamamlatılarak, şikayetçi vekilinin tazminata ilişkin talebiyle ilgili mahkemece işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Bu durumda, davacı tarafın 2004 Sayılı İİK un 257 inci maddesi uyarınca muaccel bir alacağı bulunduğu ispatlandığı gibi 258 inci maddesi uyarınca mevcut delillerle haklılığının yaklaşık da olsa ispat şartının gerçekleşmiş sayılayacağı anlaşıldığından; ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati haciz isteminin, takdiren belirli bir teminat karşılığı davalılar adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar bakımından olmak üzere kabulüne karar verilmesi gerekirken, tümden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmuştur. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

      nedeniyle atılı suçun oluşmayacağına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, 11.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, 23.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nin temyiz isteminin incelenmesinde; Alacaklı tarafından, üçüncü kişi konumunda bulunan davalının, İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olduğu ileri sürülerek İİK'nun 89/4. maddesi gereğince tazminat ve İİK. 338. madde uyarınca hakikate muhalif beyanda bulunmak eyleminden dolayı cezalandırması talebinde bulunulduğu, mahkemece sanık hakkında ceza tertibine yer olmadığına, tazminat talebi yönünden istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK.'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır....

            , Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu