Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2012 gününde verilen dilekçe ile icra memurunun sorumluluğu nedeniyle uğranılan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı ...'ın vefat ettiği vekili tarafından bildirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513/1 . maddesi uyarınca ölüm ile vekalet ilişkisi sona ereceğinden gerekçeli kararın vekile tebliği doğru olmamıştır. Mahkemece davacının mirasçıları tespit edilip kararın mirasçılara tebliği gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Dairesi 2018/6304 E sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu, yapılan tetkiklerde borçlu üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz bir değere rastlanmadığını, dosyada Mahkemenin tedbir kararının olmasına, İcra Müdürlüğünce Mahkemeye hitaben tedbir kararı doğrultusunda dosyanın durdurulduğunun belirtilmesine karşın her ay düzenli olarak alacaklıya davacı maaşından kesilerek İcra dosyasına giren paranın ödendiği ve yapılan bu işlemlerde icra memurunun açık kusurlu olduğunun ortada olduğunu, icra memurunun gerekli özen ve dikkati göstermeden yaptığı kusurlu işlemleri yüzünden davacının uğradığı zarar miktarı olan 11.366,75 TL’nin tazminen tahsilini sağlamak amacıyla dava açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davacının maaşından kesinti yapılarak İcra dosyasına giren para miktarları ve tarihleri bilgi amaçlı olarak aşağıya çıkartıldığını, 04.04.2016- -- 977,64 TL 31.10.2016- --- 437,5 TL 05.12.2016- --- 468,75 TL 30.12.2016- -- 437,5 TL 31.01.2017- -- 475 TL...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/12/2004 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret eyleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının başkalarının da duyacağı şekilde kendisine hakaret ettiğini, eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini ve bu tarihlerde müvekkilinin 11. İcra Müdürlüğünde görevli olmadığını, gayrimenkulün kıymet takdir işlemlerinin Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne yazılan talimat üzerine 1997/830 sayılı dosyasından yapıldığı ve usulsüz tebligat nedeniyle İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, PTT memurunun yaptığı tebligatı iptal yetkisi olmayan icra müdür yardımcısının davaya konu olan olayda sorumlulğunun bulunmadığını, sorumlulğunun takip talebini kabul eden ve borçluya icra emri gönderenin daire müdürü Besin Ungan olduğunu ve sorumluluğun bu şahıs üzerinde toplandığını, takip kesinleştikten sonra alacaklı vekilinin taleplerinin reddedilmesinin icra memurunun görev sınırları içinde olmadığını ve müvekkilinin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, zarar ile herhangi bir nedensellik bağının da bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra ve İflas Kanununun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 5. maddesinde; '' İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları , ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.'' hükmü yer almaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesi, icra ve iflas dairelerinin görevleri sırasında ilgililere vermiş oldukları zararların tazminini amaçlayan bir düzenlemedir. İlgililer kavramına icra takibinin tarafları olan alacaklı ve borçlunun yanında, zarara uğrayan üçüncü kişiler de girerler. Madde lafzından açıkça anlaşılacağı üzere İİK'nun 5. maddesi kusur sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu sorumluluğun gerçekleşmesi için icra ve iflas dairelerinin görevleri ile alakalı olarak olumlu ya da olumsuz bir eylem ya da işleminin mevcut olması ve bu işlemi gerçekleştiren memur tarafından kusurlu olarak icra edilmesi gerekir....

      ye vurduğu yönündeki anlatımları ve polis memurunun mağdur sanık ...'yü yaralama eyleminden ceza almış olması karşısında; sanıkların görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinde TCK'nın 29 ve sanık ...'nün hakaret eyleminde TCK'nın 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2- Sanıkların birlikte birden fazla görevliye direnmesi karşısında, TCK'nın 265/3 ve 43/2 maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/775 KARAR NO : 2022/169 DAVA : Şirketin İhyası(TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/11/2021 Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... Esas Sayılı Dosyasında DAVA : Şirketin İhyası (TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/12/2021 KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası (TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) talepli asıl dava dosyası ile birleşen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarındaki dava dilekçelerinde; müvekkili şirketin, davalı tasfiye memurunun yetkilisi olduğu ... ... Şirketinden, İzmir 12. İcra Müdürlüğü .../......

          Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi kazaya neden olan her iki aracın da trafik sigortacısı aynı zamanda ... plakalı aracın kasko sigortacısıdır. Dava dilekçesinde rücu isteminin trafik sigortasına bağlı rücu istemimi yoksa kasko sigorta poliçesine bağlı rücu istemi olup olmadığı tam anlaşılamamaktadır. Buna karşılık mahkemece dilekçenin bu yönden açıklanması istenmiş, davacı kasko sigorta poliçesine dayalı ödemelerin haksız eylem sorumlularından rücu edilmesini talep etmiştir. O halde uyuşmazlık kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Rücu davası, sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Bu nedenle sigortacı tarafından açılan rücü davası aslında bir tazminat davasıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki görevi kötüye kullanma eyleminden kaynaklanan maddi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 02/10/2019 gün ve 2017/1253-2019/4275 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4’e göre karar düzeltmeye konu bölümünün 19.680,00 TL’den az olması durumunda karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Somut olayda karar düzeltmeye konu olan tutar bu düzeye ulaşmadığından dilekçenin reddine 02/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/10/2014 gününde verilen dilekçe ile nişanın haksız yere bozulması eyleminden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu