Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ticaret Sicil Müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda nüfus kayıt ilamından da anlaşılacağı üzere davalı şirket adına atanan tasfiye memurunun vefat etmesi nedeni ile dosya tekrar Yargıtay'a gönderilmiştir. Yerel mahkemece, davalı şirketin tasfiye memuruna tebligat yapılmasına ilişkin geri çevirme kararı gereğinin yerine getirilmesi husunda gerekli özenin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı şirket adına tasfiye işlemlerine kimin devam ettiği, yeni bir tasfiye memurunun atanıp atanmadığı hususu araştırılarak yeni bir tasfiye memuru atanmış ise gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin usulüne uygun tebliği yapılarak temyiz süresi dolduktan sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir. Şu halde, geri çevirme kararında belirtilen şekilde ve bir daha geri çevirmeye sebep olunmaksızın işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir....

    Tasfiye memurunun şirket yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açabileceğine ilişkin 6102 sayılı Kanunda açık bir düzenleme yoksa da tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan şirketin aktif ve pasifine ilişkin işlemlerin tasfiye memurlarınca yapılabileceği şirketin tüm alacaklarının tahsilinin tasfiye memurunun görevleri arasında olması, aksi halin tasfiye memurunun sorumluluğunu doğurabileceği nazara alındığında davanın da davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin olması ve zararın da tasfiye halindeki şirkete ilişkin olduğu ve davacının da tasfiye halindeki anonim şirket olduğu gözetilerek tasfiye halindeki davacı şirketi temsilen tasfiye memurunun sorumluluk davası açabilmesi mümkündür....

      ın tasfiye memuru olarak atanmasıyla Şirketin tasfiye işlemlerine başladığını ve 30.11.2012 tarihinde sona erdiğini, tasfiye edilen şirket tasfiye sürecinde iken Kartal .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve Kartal .... İş Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyaları ile davalar açıldığını, bu davaların tasfiye kararının alındığı tarihte reddoluğunu, tasfiye işlemlerinin bitiminden sonra verilenYargıtay kararları ile Yerel Mahkeme kararlarının bozulduğunu ve tasfiye edilen şirket yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, ... Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti'ni tasfiye işlemleri tamamlanıp sicilden silinmesinden sonra verilen Yargıtay kararları ile Yerel Mahkeme kararları bozulup tasfiye edilen şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmesini takiben Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ve ... Esas sayılı dosyaları ile tasfiye memurunun ve şirket ortaklarının şahsi sorumluluğundan kaynaklı dava ikame edildiğini, işbu nedenlerle Bakırköy .......

        Davacı tarafından davalı tasfiye memurunun usulsüzlük tespit ettiği halde bu usulsüzlüklerle ilgili sorumlu şirket yöneticileri hakkında hukuki işlem başlatmadığı iddia edilmişse de tasfiye memuru tarafından şirket yetkilileri hakkında Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası üzerinden sorumluluktan kaynaklanan tazminat davası açtığı, ayrıca sorumlu şirket yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve bunun üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ***soruşturma dosyası ile soruşturma başlatıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, tasfiye memurunca yapılan tasfiye işlemlerinde TTK'nun 274. maddesi uyarınca tasfiye memurunun görevden alınması veya uyarılması için yasal şartların oluşmadığı görüş ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye memurunun hiç bir sorumluluğunu yerine getirmediğini, mahkeme tarafından talep edilmiş olmasına rağmen ticari defterlerini sunmadığını, dolayısıyla şirketin parasını şirket ortağı olarak kendi hesabına geçirip geçirmediği yolunda herhangi bir tespit de yapılamadığını, müvekkili tarafından şirket hesabına ihale sonucu ödenen paranın akıbetinin araştırılmadığını, bu ihale bedelinin şirket tarafından mı tasfiye memuru ve şirket ortağı tarafından şahsi olarak mı kullanıldığını açıklığa kavuşturulmadığını, somut olayda davalı tasfiye memurunun yükümlülüklerinin ihlal ettiğini, haciz kararından haberdar olmasına rağmen hiçbir işlem yapmadığını, davanın görülmesi sırasında davalı avukatının hiç bir emek sarf etmemesi sebebiyle lehine vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığın belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir....

            /İzmir adresinde faaliyet gösteren ...Şirketinin 2006 yılında tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye memuru olarak da ortaklar kurulunun kararı ile ortaklardan birisi olan ve aynı zamanda şirket temsilcisi olan davalının atandığını, TTK'nun 434 vd.maddelerinde tasfiye işleri ile görevlendirilen tasfiye memurunun yapması gereken işlemlerin sıra ile gösterilip anlatıldığını, tasfiye memurunun gösterilen bu işlemleri yapmasının ardından şirketin aktif ve pasiflerini netleştirerek şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcudu esas mukavelede aksine bir hüküm olmadıkça pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılması gerektiğini ve tasfiye sürecinin tamamlanmasından sonra durumun sicile bildirilip kaydın sicilden terkini ile şirket tüzel kişiliğinin sona ereceğini, davalı tasfiye memurunun kanununda belirtilen ve kendisine yüklenen görevleri kanun hükümlerine açıkça aykırı hareket etmek sureti ile eksik ve hatalı sonuçlandırdığını, halen...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/92 KARAR NO: 2023/420 DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/02/2023 KARAR TARİHİ: 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı'nın haksız ve hukuka aykırı eylemleri sonucu zarara uğrattığı şirket olan ------- nezdinde müvekkilinin 450.000,00 TL tutarında ödenmiş sermayesi ile %50 payı bulunmakta olduğunu, müvekkilinin %90 oranıyla hak sahibi olduğu şirket nezdinde meydana gelmiş ve gelmesi muhtemel zararlarla doğrudan muhatap olacağı izahtan vareste olduğunu, bu sebeple davalının iş ve eylemlerinde doğmuş olan zararlardan müvekkilinin de zarar ettiği kuşkusuz olduğunu müvekkilinin huzurdaki davayı ikame etmede hukuki yararı mevcut olduğunu, 01/06/2015 tarihinde alınan ----numaralı karar ile şirketin tasfiye edilmesine ve tasfiye memurunun...

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/203 Esas (öncesi 2001/1097 E) sayılı dosyasında açılmış bulunan tazminat davasının bulunduğu, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 16.04.2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararında davacı tarafça davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin açılan dava neticesinin beklenilmesine karar verildiği görülmekle; davacının tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunduğu, tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerektiği, bu nedenle tasfiye memurunun, davacı tarafından yasal sürede başvurulmadığından, tasfiyenin usule uygun yapılmış olmasından dolayı davanın reddi gerektiği yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı, davalı ......

                  SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket tasfiye memurunun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı davalı şirket tasfiye memurundan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    İstinaf talebinde bulunan davalı tasfiye memuru tarafından, şirketin yasal prosedüre uyularak tasfiye edildiğini, şirketin ihya talebinde bulunan davacının hukuki yararının bulunmadığını, tasfiye memurunun kalmadığı, tasfiye memurunun da belirlenmediği ileri sürülerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Mahkemece tasfiye edilerek sicilden terkin edilen şirket hakkında açılan dava sırasında T7 şirket ortağının mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle karar oluşturulmuş ise de, davaya dahil edilen Cenk Sırmabıyıkın'ın sicilden terkin edilen şirketin tasfiye memuru olduğu, diğer dahili dava edilenlerin ise Faruk Sırmabıyık'ın yasal mirasçıları olduğu, bu davayı açmakta davacının hukuki menfaatinin olması gerektiği, davacının Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2016/93 ve 94 esas sayılı dava dosyalarından bahisle bu davayı açtığını belirttiği, ancak bu dava dosyalarının eldeki dava dosya içerisinde bulunmadığı gibi denetime elverişli şekilde davacının bu davayı açmak için hukuki...

                    UYAP Entegrasyonu