Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. genel müdürü olan davalının iş aktinin feshedilmesine rağmen şirket otosunu geri vermediğini belirterek oto nedeniyle şimdilik 4000 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının işçi ve genel müdür olduğunu belirterek, otonun gerçekte kendisine ait olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu belirtilerek iş mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Kararı taraflar temyiz etmiştir. 1- Davacı dava dilekçesinde anonim şirket genel müdürü olarak hizmet sözleşmesiyle çalışan davalının şirkete ait otomobili iade etmediği nedeniyle maddi tazminat istemiş olup mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi belge ve açıklamalar incelenip değerlendirildiğinde uyuşmazlık TTK. 553 (eski TTK. 342) maddesine dayalı olarak şirketi temsilen yetkili bulunan yöneticinin sorumluluğuna ilişkindir....

    olarak seçilmesi talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle şirket müdürünün azli hususundaki davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının şirket yetkilisi olarak seçilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

      Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili asıl ve birleşen dava yönünden temyiz etmiştir. 1- Asıl dava yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; asıl dava davalı şirket müdürünün rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasıyla haksız rekabetin tespiti, men'i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkin olup, şirket hesabına tazminat istemi içermeyen bu nitelikteki davayı davalı müdürün eylemlerinden zarar gören şirket tüzel kişiliğinin açması gerekmektedir....

        nin gelirlerinden harcama yaptığını, şirket müdürünün müvekkilini ve kıdemli çalışanları bertaraf edip stok sayımı bahanesiyle dışarıdan kişileri getirip sayım yaptırdığını, tüm bilgisayarlara format atmak üzere ellerine bırakmasının usulsüz ve şirket bilgilerinin 3.kişilerle paylaşılması niteliğinde olduğunu, şirketin en azı iki, en çoğu 9 yıllık kıdemle çalışanlarını bertaraf ederek işleri, ehil olmayanların eline tesliminin şirketin menfaatlerine aykırı bulunduğunu, şirket müdürünün kasıtlı davranışlarıyla müvekkilinin ortaklığındaki şirketi piyasadan tamamen silmek istediğini, çünkü eşinin ortaklığında kurduğu şirketin aynı alanda faaliyete geçmiş olup şirket müşterisini kendi şirketine yönlendirmek istediğini, şirket müdürünün iş yeri güvenlik kameralarını kapatarak faturasız satışlar yaptığını belirterek davalı şirket müdürünün azline, şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca gecikmesinde sakınca bulunduğundan şirket müdürüne görevden...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen "Aile Başkanının Sorumluluğuna Dayalı Manevi Tazminat Davasının" yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, "Aile Başkanının Sorumluluğuna Dayalı Açtığı Manevi Tazminat Davasında" kendi adına asaleten 20.000,00 TL, oğlu ... velayeten 10.000.00 TL nin davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur. 1-)Dava konusu uyuşmazlık, davalılar ... ve ...'in reşit olmayan çocuğu Furkan Dülger'in eylemi nedeni ile oluşan manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır....

            in şirket müdürü olduklarını, diğer davalıların ise şirket taşınmazının tapuda alım satımını gerçekleştiren kişiler olduğunu, davalı şirkete ait ... ilçesi, ... mahallesi, 46105 ada 5 parselde kain, A blok 2 nolu, B blok 12 ve 13 nolu taşınmazların şirket ortaklık payının küçültülmesi amacıyla satışının yapıldığını, yapılan işlemlerle ilgili tarafına bilgi verilmediğini ve onayının alınmadığını ileri sürerek, yapılan satışın ve davalılar ...,... ve ... adına oluşan kayıtların muvazaa nedeniyle iptaliyle tekrar şirket adına tesciline ve davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu feragat ve ıslah dilekçeleri ile davalılar ...,..., ... ve şirket yönünden davadan feragat etmiş, davalılar ... ve ... yönünden de davasını ıslah ederek davanın şirket müdürlerinin şahsi sorumluluğuna dayalı tazminat davası olarak görülmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlık, bina sahibinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili, ileri sürülen hususlarla ilgili şikayetin takipsizlikle sonuçlandığını, müvekkilinin halen şirketten 180.000 TL alacağının bulunduğunu, davanın bu borcun ödenmemesi amacıyla açıldığını, dayanak çeklerin davacı şirket ile hiç bir ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda davaya konu çeklerin davacıya ait olduğuna ilişkin herhangi bir kayda yer verilmediği, anılan çeklerin davalıya teslim edildiğine ve davacının davalıdan alacaklı olduğuna dair bir kaydın da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkindir....

                  Bu kez davalılar, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dava, limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce, işbu davada davalı şirkete husumet düşmediği belirtilerek yalnızca davalı ... hakkında kurulan hüküm yönünden davacı yararına bozulmuştur. Davalı şirket vekili, Dairemizin 04.03.2015 tarihli bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuşsa da az önce açıklandığı üzere davalı şirket yönünden davanın reddine karar verildiğinden ve bu karar kesinleştiğinden artık davalı şirketin karar düzeltme isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. Bu durum karşısında davalı şirketin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı ...'ın karar düzeltme istemine gelince; Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı ...'ın HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

                    Şti'nin yetkili müdürü olarak görev yaptığı dönemde davalının davacı tarafından şirket borçlarının ödenmesi için gönderilen dava konusu paraları şirket hesaplarına yatırmadığını, oysa dava konusu paraların şirketin o sıradaki borçlarını kapatmak için şirket adına borç ve davacı ortak adına alacak olmak üzere davalı şirket müdürünün şahsi banka hesabına gönderildiğini ileri sürerek, 211.100,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu