Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 07.09.2004 tarihli trafik-iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir....

    Mahkemece, iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın genel kurul kararı iptali ve şirket zararının tazmini istemine ilişkin olduğu, böyle bir davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle pasif husumet yokluğundan asıl davanın reddine, karşı davanın ise yasal süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Asıl dava, limited şirket müdürü olan davalının şirkete ait parayı zimmete geçirdiği ve şirkete ait ruhsatı muvazaalı olarak sattığı iddiası ile açılan, limited şirket yöneticisinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, şirket müdürünün eylemleri nedeniyle zarara uğranılması halinde husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık bina sahibinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 09/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Kaldı ki, yargılamanın devamı aşamasında şirket aleyhine tanzim edilen bonolara dayalı takipten vazgeçilerek dava konusu bonolar İcra Müdürlüğünden alınmış ve bu nedenle şirket aleyhine yapılan takipler akim kalmıştır. Bu durumda, dava tarihi itibarıyla davacı şirketin zarara uğradığının kabulü de mümkün görülmemektedir....

          Şti'nin 20.08.2008 tarihinde kurulduğunu, davalının 20.08.2008 tarihinde tescil edilen şirket ana sözleşmesi ile 10 yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçildiğini, TTK.nın 617. maddesi gereğince yapılması gereken genel kurul toplantılarına çağrılmadığından ana sözleşmenin TTK.ya uyarlanamadığını, davalının şirket müdürlüğü görevinden istifasından birkaç gün önce 17/03/2016 tarihinde şirkete ait 3 adet otomobili, kendi şahsına devrettiğini, oysa şirket müdürünün kendisiyle sözleşme yapamayacağından devir sözleşmelerinin geçersiz olduğunu ve ilgili tescillerin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, devir sözleşmelerinin ve davalı adına oluşan tescillerin iptali ile araçların şirket adına tescilini; birleşen davada ise ; davalının, şirkete ait bağımsız bölümü kendi adına devrettiğini, bu devir işleminin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın davalıya devrinin iptali ile şirket adına tescilini, bu mümkün olmazsa değerinin şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir....

            Kısmın Tadilat ve Büyük Onarımları" işinde usulsüzlükler yapıldığını ve 104 milyon kamu zararı oluştuğunu tespit ettiğini, bu hususta Sayıştay Başkanlığı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunulması üzerine 2017/184575 sayılı dosya üzerinden soruşturmanın devam ettiğini, bu tespitler dışında davalı T7 şirketleri sevk ve idaresinde pek çok usulsüzlük yaptığını ve bu suretle şirket varlıklarını şahsi servetine aktardığını belirterek şirket müdürünün azli ile Sayıştay raporu kapsamındaki tespitlerin şirket müdürünün yönetim yetkisini açık ve ağır şekilde ihlal ettiği hususlarında kapsamlı özel denetim raporu alınması istemleriyle açılan dava kapsamında davalı şirket adına idare ve temsil yetkisi verilmiş olan T7 şirket müdürlüğü görevinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulması ve şirket müdürünün azli ile dava sonuçlanıncaya kadar TMK'nın 403....

            in şirketleri sevk ve idaresinde pek çok usulsüzlük yaptığını ve bu suretle şirket varlıklarını şahsi servetine aktardığını belirterek şirket müdürünün azli ile Sayıştay raporu kapsamındaki tespitlerin şirket müdürünün yönetim yetkisini açık ve ağır şekilde ihlal ettiği hususlarında kapsamlı özel denetim raporu alınması istemleriyle açılan dava kapsamında davalı şirket adına idare ve temsil yetkisi verilmiş olan ...'in şirket müdürlüğü görevinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulması ve şirket müdürünün azli ile dava sonuçlanıncaya kadar TMK'nın 403. Maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiş, 20/01/2021 tarihli duruşmada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......

              Davacı Mektes Ltd.Şti.’nin davadaki talebi, ayıplı olduğu iddia edilen araç ile seyahat eden müdürünün uğradığı kaza sonucu şirketin işlerinin takip edilememesi dolayısıyla uğranılan kazanç kaybına karşılık 5.000.-TL ile şirket müdürünün hastane masraflarının kendilerince ödenmesi nedeniyle tahsiline yöneliktir. Mahkemece davacının hastane masrafına yönelik istemi husumet nedeniyle red olunmuş ise de, şirketin çalışamaması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen kazanç kaybı yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Diğer yandan şayet kaza şirket müdürünün görevini ifa ederken meydana gelmiş ise, davacı ödediği hastane giderlerini talep etme hakkına sahiptir. Bu durumda mahkemece, davacı şirketin iddiaları incelenerek iddia edildiği gibi araçta imalat hatasının bulunması halinde talep edilen tazminata ilişkin istem değerlendirilip, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile davacı şirketin talebinin reddi yerinde değildir....

                Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davalı şirketteki ortaklığını 30/12/2009 tarihinde devrettiği; davacının talebinin, doğrudan zarara dayandığı ve tazminatın kendisine ödenmesini talep edebileceği ancak davacının uğradığı zararın kaynağı olarak gösterdiği özü itibariyle davalının, şirket öz varlığından kendi şahsına ödemeler ve usulsüz harcamalar yapıp yapmadığı olgularına dayandığı; bu kapsamda, dosya kapsamı belgeler, banka hesap hareketleri ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davalı şirket müdürünün, davalı şirketi zarara uğratmadığı aksine kaynak sağladığı, bu doğrultuda davacının da herhangi bir zararının da olmadığı/oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, limited şirket müdürü olan davalının şirket özvarlığından usulsüz harcama ve ödemeler yaptığı iddiası ile açılan limited şirket yöneticisinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şirket Müdürünün Nez-i Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm limited şirket müdürünün azline ilişkin olup, ...Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ...11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ...11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu