GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, tasfiyeye dair tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasını talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 250.000,00-TL teminat karşılığında davalı tasfiye memurunun Tasfiye Halinde ... A.Ş.'nin İzmir 4.ATM'nin 2019/232 Esas sayılı kararı gereğince yapılan tasfiye işlemleri kapsamında şirketin satışa konu edilen tüm malvarlığı değerlerinin satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir....
ın tasfiye memuru olarak atanmasını, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmamış olduğunu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkil yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı şirketin tasfiye memuruna tebligatın yapılmadığı, taraf olarak gösterilmediği, zira tasfiye memurunun davacı olduğu, bu nedenle taraf teşkilinden usuli bir engelin bulunmadığı açıktır. Taraflar arasındaki tartışma şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....
Demir Makine Ve Pres Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne mahkemece atanan tasfiye memurunun ortaklığın mal varlığına ilişkin herhangi bir tespiti de bulunmadığını, tasfiye memurlarının görevlerine başlar başlamaz şirketin tasfiyenin başlangıcındaki durumunu incelediklerini, gerekirse şirket mallarına değer biçmek için uzmanlara başvurarak, şirketin mal varlığına ilişkin durumu ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenleyerek genel kurulun onayına sunduklarını, bu aşamada mahkemece atanan tasfiye memurunun ortaklığın malvarlığı ile ilgili tespiti bulunmamakla birlikte tasfiye envanter ve bilançosu da düzenlemediğini, tasfiye memurunun ilk envanter ve bilançoyu hazırlamadığı için diğer görevleri ve alacaklılar ile ilgili sorumlulukların yerine getirilmediğini, yaklaşık 4000 adet olan dava ve icra dosyalarının da tasfiye memuru tarafından ele alınıp ilk envanter ve tasfiye bilançosu hazırlanması gerektiğini, unların yanında tasfiye memurunun ilk envanter ve tasfiye bilançosunu...
Sayılı kararlarında da bu hususun belirtildiği) buna göre davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır.TTK. 547/2 Maddesinde;'' Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir,'' hükmü düzenlenmiş olup son tasfiye memurunun davalı ... olduğu, buna göre TTK. 547/2 Maddesi uyarınca son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi yerinde görülmüştür.Davalı tasfiye memuru şirketin tasfiye işlemlerini tamamlamadan eksik bırakarak, tasfiye işlemlerini sonlandırarak şirketin ticaret sicilden terkinine neden olarak bu davanın açılmasına sebep olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı tasfiye memuru, şirket genel kurulunun aldığı kararla tasfiye memuru olarak atanmıştır....
A.Ş'nin ihyasına karar verilerek şirket tasfiye memuru olarak tarafının atandığını, yaşının gereği görevi gerçekleştiremeyeceğini mahkemeye bildirmiş olmasına rağmen karar düzenlenmediğini, işbu nedenlerle TTK'nın 537/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru görevinin sona erdirilmesini, yeni tasfiye memuru olarak şirket ortaklarından ... veya diğer ortaklardan birinin atanmasını, işbu hususun tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, tasfiye memurunun görevinin sona erdirilmesi ve şirkete yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Tasfiye memuru ... 'nun yaşı nedeniyle ileri sürdüğün mazeretin salgın döneminde olduğumuz da dikkate alındığında geçerli bir mazeret olarak mahkememizce değerlendirilmiş ve talebinin kabulüyle .... ATM'nin 2018/... esas 2018/ ... karar sayılı ilamı ile atanan tasfiye memurunun değiştirilerek ... nun ... sicil nosuna kayıtlı ... San. Tic. A.Ş'nin .... İcra Müdürlüğünün 2008/......
Bu durumda, münferit yetkili tasfiye memurunun ek tasfiye için yeniden atanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yargılama giderleri, tasfiye giderlerine eklenebileceğinden ve HMK'nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumlu olduğundan ve ayrıca davalı ... yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Sayılı dosyası ile hizmet tespit davası açtığını, dava safahatında davalı şirketin tasfiye edildiğini, tasfiye memuru olarak ... 'ın atandığını, ancak tasfiye memurunun vefat ettiği için şirket ile yapılacak işlemlerde taraf bulunamadığından ... BAM ... Hukuk Dairesinin 2021/... E. Sayılı dosyası ile bu davayı açması için kendisine süre verildiğini belirterek, ...nün sicilinde kayıtlı ... Ltd. Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında; İhyası istenen müflis şirketin iflas ve tasfiye sürecinin devam ettiğini, hükmi şahsiyetini kaybetmediğini, ticaret sicilden terkin edilmediğini, bu nedenle davacının ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Şirketin incelen sicil dosyasından, tasfiye aşamasında olduğu, henüz tasfiyenin kapatılmadığı, tüzel kişiliğinin devam ettiği ancak tasfiye görevlisi ......
ün tasfiye memurluğu görevini kabul etmemesi üzerine bu kez diğer davalının tasfiye memuru olarak tayin edildiğini, ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için tasfiye memuru ile iletişime geçilmeye çalışıldığını, ancak müvekkilinin tasfiye memuruna ulaşamadığını, tasfiye memurunun görevini usulünce yerine getirmediğini belirterek tasfiye --- görevine son verilip müvekkilinin tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı ...'e tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı ... sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkeme kararı ile---------olarak tayin edildiğini ve tasfiye için gerekli işlemleri yürütmeye başladığını, işlemlere devam edebilmek için gerekli tescil, ilan ve diğer masrafların davacı tarafça karşılanmaması ve sorduğu hususlarda bilgi verilmemesi nedeniyle tasfiye işlemlerine devam edemediğini beyan etmiştir....
Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK'nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla ---- tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı -----yasal hasım olduğu, dava konusu tasfiyenin, ihyası istenilen davacı şirketin tasfiye memurunun olmadığı ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için iş bu talebinin yapıldığı anlaşılmakla, ----- tasfiye memuru olarak atanmasına ve tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında karşılanmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
ın görevlendirildiğini, tasfiye memurunun araçla 11.05.2013 günü pazara gelerek aracı cadde üzerine park ettiğini ve alışverişe gittiğini, bu esnada araçtan davacı şirkete ait bir kısım ticari defter ve faturaların bulunduğu çantanın çalındığını, bahse konu hırsızlık ile ilgili soruşturmanın devam etmekte olduğunu, ileri sürerek, tasfiye halinde Seymen Plastik İmalat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti'ye ait 2008-2009-2010 yılı yevmiye defterleri, 2008-2009-2010 yılı envanter defterleri, 2008-2009-2010 yılı alış faturaları ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanununun 82/7 maddesi gereği zayi belgesi düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....