Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın tasfiye memuru olarak atandığının görüleceğini, Müvekkilinin tasfiye memurunun ücretini karşılayamayacak durumda olması, eşinin de çalışmıyor olması göz önünde bulundurularak son tasfiye memurunun şirketin ihyası sırasında tasfiye memuru olarak atanması gerekirken, bu durum üzerinde hiç durulmadığını, mahkemenin kararının gerekçesinde de bu hususta herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, davanın kabulü yönünden mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olsa da tasfiye memuru ataması yönünden kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının tasfiye memuru yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilmiş olan şirketin ihyası istemine ilişkindir....

    Kimlik numaralı ERSUN AKAR'ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve adı geçene ücret takdirine yer olmadığına" şeklinde karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini ve istinaf dilekçesi ekinde sunulduğunu ve bu kararda son şirket yetkilisi Ersun AKAR'ın tasfiye memuru olarak atandığının görüleceğini, Müvekkilinin tasfiye memurunun ücretini karşılayamayacak durumda olması, eşinin de çalışmıyor olması göz önünde bulundurularak son tasfiye memurunun şirketin ihyası sırasında tasfiye memuru olarak atanması gerekirken, bu durum üzerinde hiç durulmadığını, mahkemenin kararının gerekçesinde de bu hususta herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, davanın kabulü yönünden mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olsa da tasfiye memuru ataması yönünden kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının tasfiye memuru yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinin son tasfiye memuru olduğu şirketin ihyasını talep ederken ek tasfiye sebebi olarak gösterdiği kamu alacaklarının, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri uyarınca tahakkuk zamanaşımıyla malûl ve hukuka aykırı alacaklar olup söz konusu kanun uyarınca bu alacakların tahakkuk ettirilerek müvekkilinin son tasfiye memuru olduğu şirketten talep ve tahsilinin hukuken mümkün olmadığını, diğer bir ifadeyle, davacının “ihya talebi gerekçeleri” altında sıraladığı, Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin 2019/468 esas ve Kocaeli 2....

    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmekte olup, ihyası istenen şirketin sicilden re'sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 16/07/2020 tarihinde açıldığı, davalı ......

      E.K.sayılı ilamı kapsamında sehven Mahkememize tevzi edilen Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasında; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin 14/01/2000 tarihinde son genel kurulunu yaparak tasfiye kararını aldığını ve tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için ...'in tasfiye memuru olarak atandığını, ilgili şirketin bu tarihten itibaren faaliyet göstermediğini, alınan tasfiye kararının 31/12/2002 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, genel kurul tarafından atanan ...'in gerekli tasfiye işlemlerini yürüttüğünü, şirketin borçlu ve alacaklarına çağrı ilanlarını usulüne uygun olarak Ticaret Sicil Gazetesinde yayınladığını, ...'in tasfiye işlemleri devam ederken vefat ettiğini ve başka bir tasfiye memuru atanması için mahkemeye başvurulduğunu, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... sayılı kararı ile ...'un tasfiye memuru olarak atandığını, ...'...

        E.K.sayılı ilamı kapsamında sehven Mahkememize tevzi edilen Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasında; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin 14/01/2000 tarihinde son genel kurulunu yaparak tasfiye kararını aldığını ve tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için ...'in tasfiye memuru olarak atandığını, ilgili şirketin bu tarihten itibaren faaliyet göstermediğini, alınan tasfiye kararının 31/12/2002 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, genel kurul tarafından atanan ...'in gerekli tasfiye işlemlerini yürüttüğünü, şirketin borçlu ve alacaklarına çağrı ilanlarını usulüne uygun olarak Ticaret Sicil Gazetesinde yayınladığını, ...'in tasfiye işlemleri devam ederken vefat ettiğini ve başka bir tasfiye memuru atanması için mahkemeye başvurulduğunu, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... sayılı kararı ile ...'un tasfiye memuru olarak atandığını, ...'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; "...İhyası istenen şirkete TTK md.547/2 uyarınca tasfiye memuru atanması için davacı vekiline tasfiye memuru olarak atanabilecek kişi ismi bildirilmesi hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş ise de; davacı vekilinin duruşmada alınan beyanına göre tasfiye memuru olarak atanması için bir isim bildiremedikleri ve tasfiye memuru için bir ücret yatırma durumunun davacı yönünden mümkün olmadığı şeklinde beyanda bulunduğu, dava konusu şirketin gerek davada temsili gerekse görülmekte olan dava sonrası şirketin sicil kaydı ile ilgili işlemlerin yapılmasının gerekli olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça her iki gerekliliğin birlikte yerine getirilmemesi söz konusudur....

            Değerlendirme 1.Davacı vekili 24.01.2020 tarihli dilekçe ile tasfiye memurunun değiştirilmesi ve davacı ...'in tasfiye memuru olarak atanmasını, bunun mümkün olmaması durumunda, ihyasına karar verilen şirkete kayyum atanmasını talep ettiğinden dava, iadei muhakeme değil tasfiye memurunun değiştirilmesine ilişkindir. Mahkemece bu istem kapsamında davanın değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 537 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca pay sahiplerinden birinin istemi ile ve haklı sebeplerin varlığında mahkemece tasfiye memuru görevden alınabilir ve yerine yenisinin atanmasına karar verilebilir. Davacı tasfiye memuru olarak atanan ...'...

              -KARAR- Akçaabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.1988 tarih, 1982/196 Esas,1988/238 sayılı kararıyla davalı şirketin fesih ve tahliyesine karar verildiği, Akçaabat 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/33 Esas sayılı dosyası ile tasfiye memuru atanması için talepte bulunulduğu, ... Ticaret Sicil Memurluğunun 16.04.2008 tarihli yazısı ile halen şirketin Ticaret Sicil Kayıtlarından silinmediğinin tespit edildiği anlaşıldığından; şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığının sorulması, tasfiye memuru atanmış ise bununla ilgili kayıt ve belgelerin getirtilerek evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; daha öncesinde yapılan yargılama neticesinde İş Mahkemesi'nin 2012/237 E. sayılı dava dosyasında ihyası istenen şirketin davalı bulunduğu, şirketin ticaret sicil kaydının terkin olunmakla hükmi şahsiyetini kaybettiği İş Mahkemesi'nin dava dosyası kapsamında yürümekte olan yargılamada verilen yetkiye dayalı olarak usulüne uygun biçimde açılan davada şirketin ihyası bakımından yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın tasfiye memuru olan davalı ... tarafından temyiz edildiği, temyiz incelemesi neticesinde davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek 6102 Sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanması gerektiği belirtilmek suretiyle kararın bozulduğu, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde daha önceki tasfiye memurun ek tasfiye işlemleri için uygun görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüyle Tasfiye Halindeki...

                  UYAP Entegrasyonu