"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davaclar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, müvekkillerinin mahkeme ilamı ile davalı şirketten alacaklı olduğunu, borçlu hakkında başlatılan ilamlı icranın sonuçsuz kaldığını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak için muvazalı olarak diğer davalıya taşınmazını sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı şirket vekili ile davalı ... davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Davalı ... vekili; dava konusu yerin davalı borçlu kardeşlerin babası tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kooperatife yaptırıldığını, taşınmazın 2003 tarihinde muristen satın alındığını ancak kooperatif ve tapudan kaynaklı karışıklığın daha sonra düzeltildiğini, iyi niyetli olduklarını, tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Alacaklı tarafından birden fazla davalı hakkında tasarrufun iptali davası açılması ve taraflar arasındaki hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması gerekçesiyle mahkemenin 2014/713 E. sayılı dosyası üzerinden her bir tasarruf yönünden davaların tefrikine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı ... vekili; dava konusu yerin davalı borçlu kardeşlerin babası tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kooperatife yaptırıldığını, taşınmazın 2003 yılında muristen satın alındığını ancak kooperatif ve tapudan kaynaklı karışıklığın daha sonra düzeltildiğini, iyi niyetli olduklarını, tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi, "davanın "tasarrufun iptali" talebine ilişkin olduğu, dava konusu taleplerin Aile Hukuku kaynaklı olması nedeniyle, davanın aile mahkemesi görev dahilinde kaldığı, görevin dava şartı ve kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiği" gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli gördüğü Silifke Aile Mahkemesi'ne göndermiştir. Silifke Aile Mahkemesi, "İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme Asliye hukuk Mahkemesi" olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı vererek dosyayı merci tayin talebi ile Dairemize göndermiştir....
İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ----------açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01/07/2016 tarihinden itibaren açılan davalarda artık Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil görev ilişkisidir....
Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda, davanın kambiyo senedinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, kambiyo senetlerinin TTK'nda düzenlenmiş olduğu ve senetlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların TTK'nun 4.maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde bulunduğu,her iki tarafın da tacir olduğu ve alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı davaya Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile talep halinde dosyanın görevli ve yetkili .... Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
nin hisse- darı ve temsilcisi olduğu şirketin davalı borçlu ile olan ticari ilişkilerinden kaynaklı alacakları olmasına, alacaklardan dolayı davalı borçlu aleyhine dört adet takip yapıldığı, alacak miktarının 458.486 TL’ye ulaştığı hususlarının cevap dilekçesinden anlaşılmasına, davalı borçlu ile olan bu ticari ilişkilerden dolayı borçlu Sebahattin’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılmasına nazaran tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Dava konusu olayda taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha azdır....
nin babasından kendisine intikal eden mirası reddetmesi ve bu durumda davacının alacağına kavuşamamasından kaynaklı tasarrufun iptali davası olduğu, bu davayı açabilmenin ön şartının davacının, borçlunun mirası ret işlemini iptal ettirmesi olduğu, bu doğrultuda davacının Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/61 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, bu dosyada davacının talebinin reddedildiği ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının borçlunun yapmış olduğu mirasın reddi işlemini iptal ettirmeden reddedilen miras üzerinde tasarrufun iptali davası açması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve kanun metninde öngörülen şartların dava konusu açısından gerçekleştiğini, öncelikle taraflar arasında yapılan tasarrufun iptaline, bu iddiaların kabul olmaması durumunda ise terditli olarak satış işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı işlemin iptaline, davanın kabulüne tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava İİK m. 277 ve devamı gereğince açılan Tasarrufun İptali davasıdır....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 22.09.2020 tarihli ve 2020/295 esas, 2020/28 karar sayılı kararıyla; 6183 sayılı yasanın 26. maddesinde tasarrufun vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamıyacağının hükme bağlandığı, bu sürenin hak düşürücü süre olup hakim tarafından re'sen gözetilmesinin gerektiği, dava konusu edilen Uşak ili Merkez ilçesi, Güre köyü 115 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 02.10.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...' e satıldığı, bu durumda iptali istenen tasarruftan itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.01.2020 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....