Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı Yıldıray Kırındır hakkında 04/08/2015 tarihinde Büyükçekmece 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında davacı vekili Av. ...’nın başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin reddine, ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı borçlu ... Makine San ve Tic. AŞ’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, adına kayıtlı herhangi bir mal varlığına rastlanılmadığını, adına kayıtlı gayrımenkulün mal kaçırma kastı ile davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin davalı ... Makine San ve Tic AŞ’ye greyfurt ve nar suyu sattığını, buna karşılık çek aldığını, davalı ......
Davacı vekili 01.11.2021 tarihli dilekçesinde, dava konusu itirazın iptali davasının iki farklı icra dosyasından kaynaklandığını, dosyalardan birinin cezai şart, diğerinin ise kat edilmiş cari hesap sözleşmesinden kaynaklı olduğunu, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı alacak için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2020/26 Esas ve 2020/91 Karar sayılı kararını ibraz edip dayanak göstererek icra dosyasından kaynaklı ve dava konusu alacağın 143.279,77 TL tutarıyla sınırlı kalmak kaydıyla, yargılamanın uzun sürmüş olması nedeniyle, davalı borçluların mal kaçırma ihtimallerinin ortaya çıktığından borçlu davalıların 3. kişilerdeki hak ve alacakları ile menkul ve gayrimenkul malları üzerinde ihtiyati haciz konulması, hem İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/63 esas sayılı dosya ilamıyla borçlu davalıların mal kaçırdıkları sabit olduğundan ve İİK'nın 258/2. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini ve kararın infazının İstanbul Anadolu ......
- K A R A R - Davacı vekili, icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde davalının ipotekten kaynaklı alacağı olduğu gerekçesi ile pay ayrıldığnı, oysa dava dışı borçlu aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında lehine pay ayrılan davalının alacağı kalmadığını bildirdiğini, gerçekte böyle bir alacak olmadığını ileri sürererek davalıya ayrılan bedelin davacı bankaya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borçlu ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca taşınmazların 1. dereceden 160.000 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, borçlunun bankadan teslim aldığı çeklerin karşılıksız çıkan toplam 11 çekin asgari sorumluluk bedeli olan toplam 6.669,00 TL'nin ipotek hakkı devam eden davalı bankaya ödenmesine bir usulsüzlük olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Her ne kadar tasarrufun iptali davalarında harca esas müddeabih değeri, takip konusu alacak yüksek ve iptali istenen tasarrufun değeri az ise, dava konusu tasarruf üzerinden; tam tersi durumda ise, iptal edilen tasarrufun değeri, alacağı geçkinse, alacak ölçüsünde iptale karar verileceğinden daha az tutarlı alacağa göre tespiti gerekmekte ise de, eldeki davada esasa girilmeden HMK'nın 114/2 maddesi gereğince özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden bu yönde herhangi bir inceleme ya da keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve harç ikmaline lüzum görülmemiştir. Zira gerek vekalet ücreti gerekse de harç maktu ücret üzerinden tayin edilmiştir. İİK'nın 282. maddesine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede (yani temlik işleminde) bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....
Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....
Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....
Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibariyle tasarruf eden tarafların kardeş olması nedeniyle tasarrufun bağışlama sayılacağına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle tasarrufun iptali için tasarrufun taraflarının neseben akraba olması yeterli olmayacağından dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları üzerinde de durularak İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı diğer iptal şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gereklidir....
Oto şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde yeniden bilirkişi vasıtası ile inceleme ve araştırma yapılarak davalı borçlunun davacının alacağını sözü edilen çeklerle ödeyip ödemediği, bu çeklerin karşılıksız çıkıp çıkmadığı araştırılarak borç-alacak ilişkisi olup olmadığının buna göre belirlenmesi, çeklerle bu kısmın ödendiği sonucuna varılması halinde, bilirkişi raporuna göre akaryakıt alım-satımından kaynaklı en azından 6.813,11 TL’lik bir alacağın bulunduğu ve yine filmli kontrplak alım-satımından kaynaklı alışverişin davalı borçlu ... Oto Şirketinin ticari defterlerine kaydedilip kaydedilmediği de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....
nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....