Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı, borçlu ile birlikte hareket ederek muvazalı takip yaptığından tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilerek davacının alacaklı olduğu takip dosyasındaki alacak yönünden müvekkiline cebri icra yetkisi tanındığını, tasarrufun iptali ilamı aleyhine yapılan istinaf başvurusunun reddedildiğini, tasarrufun iptali ilamını davacının alacaklı olduğu dosyaya sunup cebri icra yetkisini kullanma talebinde bulunmaları nedeniyle davacıya paranın dosyaya yatırılması aksi halde dosyadaki teminat mektuplarının paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu, tasarrufun iptali davasının sıra cetveline itiraz davasından önce açıldığını, ayrıca iptali istenen sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının 2....

Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisinin olmadığı ve görevsizlik kararı vermiş olan Iğdır Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetki itirazını reddetmesinin geçersiz bulunduğu gerekçesi ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9. (HMK.7) maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK.13 (HMK'nun 12.) maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz....

    Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin var olduğunun sabit olması gerekir. Somut olayda, davacı alacaklı tarafından aciz belgesi sunulmadığı gibi, borçlu adresinde yapılmış İİK’nun 105. maddesi niteliğinde bir haciz tutanağı da bulunmamaktadır. Bu halde, ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre ise, tasarrufun iptali davaları İİK'nun 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....

      Şikayet olunan vekili, tasarrufun iptaline ilişkin açtıkları davanın ve ihtiyati haciz tarihlerinin şikayetçinin açtığı davadan ve hacizden önce olduğunu, bunun aksi halinde bile müvekkilinin, tapu kaydında şikayetçinin takip tarihinden önce başlatılan ve aciz vesikasına bağlanmış bir ... takibine istinaden haciz koymuş olduğunu, bu sebeple aynı derecede hacze iştirak ettirilmesi ve paranın garameten paylaştırılması gerektiğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tasarrufun iptali davalarında İİK'nın 281/.... maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceğinden şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve ....07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 Esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunan alacaklının açtığı, ........2009 tarihinde sonuçlanan ... .......

        Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür. Somut olayda, borçlunun ev adresine 27.03.2012 tarihinde haciz için gidildiğinde, 1.600,00 TL ev eşyası haczedilmiş, bu eşyalar üzerinde başka hacizlerin olmadığı belirtilmiş ve hacze kabil başka mal bulunamadığı tesbit edilmiştir....

          Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı borçlu...'nin eşi ...'e boşanma protokolü ile tasarrufa konu taşınmazları devrettiğini, bu devir işleminin tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu mahkeme hükmüne bağlandığını açıklayarak, söz konusu tasarrufun iptalini dava etmiştir. Mahkemece, mahkeme hükümlerinin tasarrufun iptali davalarına konu edilemeyeceği düşüncesi ile dava reddedilmiştir. Mahkemenin kabul şekli yasal düzenlemenin amacına uygun düşmemektedir. İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz. Tarafların iradelerinin uygunluğu ile bir mahkeme hükmünün elde edilmesi halinde nizalı bir yargıdan bahsedilemez. Bu gibi hallerde tarafların uygun iradesi hükmün oluşmasına yetmektedir. Alacaklısından mal kaçırmak amacında olabilen borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu taşınmazı diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada...7. Asliye Ticaret Mahkemesi ve... 13. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce,davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığı gibi, icra takibinin dayanağınında bono olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 17. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın ... İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı borçlu ...’nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 12.1.2012 tarihinde annesi davalı ...’ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... savunma yapmamıştır. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu