İcra Müdürlüğü'nün 2013/5179 esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR....
Dosyadaki beyanlara, istinaf dilekçelerinde davanın tasarrufun iptali davası olmadığının ileri sürülmemesine ve davacılar vekillerinin dilekçelerindeki vakıaların açıklanması gözetildiğinde, asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne; tabidir. Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmesi caiz değildir....
Davalı T9'nın 08/07/2021 tarihli duruşmada ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece 12/07/2021 tarihli ara kararı ile, davalı Sinem'in ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verdiği, bu kararın 27/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu ara kararın davalı T9 tarafından 09/08/2021 tarihinde de istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemi ile açılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....
Davalı T5 istinaf dilekçesinde özetle; kendisine ait farklı taşınmazların da olduğunu, diğer taşınmazların devrinin yapılmadığını, imar kanunu uyarınca tüm yasal mirasçılar ile devretme durumu olduğunu, 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince yapıldığını, doğrudan tarafların akraba olmasına ve bedelsiz olarak devir yapılmasına dayanıldığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK.'nın 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar verdiği istinafa davalıların geldiği görülmüştür. Dava tasarrufun iptali davasıdır....
un Ankara 10.Aile Mahkemesinin 2006/1277 esas sayılı ilamı ile boşandıkları, ilamın 30.1.2007 tarihinde kesinleştiği, icra takibine ve davaya konu senedin 28.3.2007 tarihinde düzenlendiği, takip borçlusu ...'un borçlanma tarihi gözönüne alındığında davacının tasarrufun iptali davasına hakkı bulunmadığı, boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki tarih itibarıyla doğmuş alacaktan dolayı davacının tasarrufun iptalini talepte bulunmaya hakkı olmadığı, ayrıca aciz vesikası da ibraz edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlunun aciz halinde olduğu gösterir kat'i (İİK 143) veya geçici aciz belgesinin varlığı dava önşartı olup mahkemece res'en araştırılmalıdır....
İlk derece mahkemesince; ''bono düzenlenmesi'' şeklindeki tasarruf işleminin iptalinin talep edildiği, bononun bir kambiyo senedi olduğu, TTK md 4 uyarınca mutlak ticari dava söz konusu bulunduğu, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davalarında tasarrufun hukuki mahiyetine bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava ve birleşen dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasıdır. Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/16983 esas 2016/1477 karar sayılı 11/02/2016 tarihli ilamında da belirtildiği üzere "İİK.'...
Uyarınca yerine getirilmiş olduğu ve bu hususta yaklaşık ispatın sağlandığı anlaşıldığından KABULÜ İLE; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin dava değerinin %20'si olan 6.560,00 TL teminat yatırıldığında davalıların menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA," karar verildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine, 25/10/2022 tarihli ara karar ile, " davalı T4 vekilinin ihtiyati hacize yaptığı itirazın reddine" karar verildiği, bu ara karara karşı davalı T4 vekilinin istinafa geldiği görülmüştür. Dava, terditli açılan bir tasarrufun iptali ve BK maddesine muvazaya dayanan tasarrufun iptali davasıdır. Mahkeme talebi İİK 277 md. göre değerlendirdiği görülmüştür. Bu sebeple verilen karar doğrudur. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....
iptali hükümleri İİK....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın belirlenen bedeliyle tapu satış bedelinin uyumlu olduğu, satış bedelinin banka aracılığıyla ödendiği, davacı tarafından satışın alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığının ispatlanamadığı, bu durumda İİK 278 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasının unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/373 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sinop ili, Gerze ilçesi, Belören Mahallesi, 106 ada, 17 parsel olan taşınmazın tam hissesi davalı T3 adına kayıtlıyken 30.7.2017 tarahinde T4 Dilek tarafından ise 25.1.2018 tarihinde T5 devrine ilişkin tasarrufun müvekkil şirket yönünden iptali'ne, taşınmazlar davalılar T4 ve T5 tarafından üçüncü kişilere devredilmiş olduğundan, T4 ve T5'un menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK md.281/2 c.3 hükmü uyarınca...