ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 01/04/2021 NUMARASI: 2020/580 2021/383 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptaline ilişkindir. İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince, "... Dava ve birleşen davalar, İİK md277 kapsamında limited şirkette hisse devri şeklindeki tasarrufun iptali davasıdır. Limited şirkette hisse devri TTK md.4 kapsamında kaldığından, mutlak ticari dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Ayrıca hükümden sonra Mahkememizde birleşen İstanbul Anadolu 2. ASHM'ne ait 2014/270 E. Sayılı dosyada sehven hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili "talebin reddi halinde alacaklı bankanın alacağını tahsil imkanı kalmayacağını, icra dosyası aciz durumunda olup bu durumun hukuken telafisi imkansız olduğunu, belirtilen gayrimenkulün bir kez daha el değiştirmemesi ve dolayısıyla davacı bankanın zarar görmemesi için İİK.m. 281/2 uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi halinde bahse konu icra dosyasından alacak tutarı ve fer’i leri kadar davacı bankaya cebri icra yetkisi verileceğinden, ihtiyati haciz kararının da işbu dosyalardaki alacak tutarları toplamı üzerinden verilmesini talep ettiklerini " öne sürerek kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle iptal talebine ilişkindir. Talep, mahkemenin davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara yöneliktir....
Davacı vekilince 09/02/2022 tarihli dilekçesi ile "trafik kayıtlarından davalı 3. şahsın 3 adet aracı davalı borçludan iktisap etikten sonra satmış olduğu tespit edildiği taktirde üçüncü şahıs T3 menkul ve gayrimenkul malları üzerine İhtiyati haciz konulması talebinin değerlendirilmesi" talep edilmiş, Mahkemece 21/02/2022 tarihli ara kararı ile İİK 281 Md uyarınca ihtiyati haciz iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında verilebileceği gerekçesiyle, davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
Buna göre; İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, davalı- borçlu hakkındaki takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/13 ESAS 2019/617 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etnmiştir. İlk Derece Mahkemesi: Davanın kabulüne karar vermiştir. Her ne kadar taraf vekili tarafından İlk derece mahkeme dosyası istinaf talep dilekçesiyle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine getirilmiş ise de; HMK 352....
Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK md. 283/1)....
İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan davalarda tasarrufun iptali davaları elinde kati (İİK.nun 143. md.) yada geçici (İİK.nun 105. md.) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Aciz belgesi davanın dinlenebilme koşulu olup, mahkemece resen göz önüne alınması gerekir. Somut olayda borçlu davalının adresinde 11.03.2020 tarihinde hacze kabil malının bulunmadığı tutanağa geçirilmiştir. Ayrıca, davalı borçlunun hacze kabil paylı ve iştirak hisseli taşınmazları ve bir adet aracının bulunduğu anlaşılmakta ise de taşınmazların ve araçların değerinin üzerinde bulunan hacizleri ve dosya borcunun karşılayamayacağı anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı davalı borçlunun aciz halinde olduğu ve 11.03.2020 tarihli haciz tutanağının İİK.nun 105....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali olmadığı taktirde TBK 19 gereği iptal istemine istemiştir İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....