Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davalar elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) göz önüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı tarafından kesin aciz belgesi sunulmadığı gibi dosya arasında bulunan haciz tutanağının borçlunun taşınmış olduğu adreste tutulmuş olması ve borçlunun başka bir adreste oturduğu anlaşılması nedeniyle haciz tutanağı da geçici aciz belgesi niteliğinde değildir. Bu durumda dava şartının gerçekleşmediğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi olan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı tarafından kesin aciz belgesi ibraz edilmemiş ise de menkul haczi için 22.12.2008 tarihinde borçlunun bilinen adresine gidildiğinde adresin boş olduğu görülmüş, yapılan araştırmada ise adresi tesbit edilememiştir. Ayrıca borçluya ait taşınmaz ve araçlara haciz konulmuş, bunların yapılan değer tesbitlerinden ve üzerlerindeki haciz ve ipoteklerden dolayı alacaklı davacının borcunu karşılamaktan uzak oldukları anlaşılmıştır....

      kendisinin borçlu ile bir işlem yapmadığını ve iyi niyetli olduğunu, davalı... taşınmazı bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece dava açıldığı tarihte dosyaya sunulan bir aciz belgesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilirler. ... Belgesi davanın görülebilme koşulu olup, mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan,dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca bozulmasından sonra dahi sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı vekili tarafından 19.12.2007 tarihli duruşma sırasında aciz belgesinin ibraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını; ancak, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece aciz belgesi ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

          Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda borçlu davalının adresinde 31.03.2010 ve 03.06.2010 tarihlerinde yapılan hacizler sırasında tutulan tutanaklardan borçlunun borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığı, borçluya ait olup haciz konulan taşınmazların bilirkişiler tarafından belirlenen değerlerine göre borcu karşılamayacakları anlaşılmaktadır....

            Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davalar elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen kendiliğinden gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı tarafından kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Ancak borçlunun belirlenen adreslerine 09.07.2009 ve 12.09.2009 tarihlerinde iki kez haciz için gidilmiş ise de adreslerin kapalı olması nedeniyle haciz işlemi yapılamamış, borçluya ait taşınmazlar üzerine haciz konulmuş, bu taşınmazlar üzerinde ise başka alacaklılara ait haciz ve ipoteklerin olduğu bunlar dışında başka mal varlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              Dairemizin 28/01/2014 gün ve 2013/3188 Esas ve 2014/809 Karar sayılı ilamı ile davanın, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) ya da geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılarca açabileceği, bu hususun davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerektiği, aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı olduğu, somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi sunulmadığı, dayanak icra takip dosyasında 03.11.2010 tarihinde menkul haczi için gidilen adreste borçlunun adresten ayrılmış olduğu bildirilmek suretiyle haciz tutanağı düzenlendiği, borçlu şirketin ticaret sicilindeki resmi adresi araştırılmadan ve ticaret sicil kaydındaki adresinde haciz işlemi yapılmadan bu haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde olmadığı...

                Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda borçlunun adreslerinde haciz işlemleri yapılmış, borçlu tarafından mal beyanında bulunulmuş, yine borçluya ait araçlar ile taşınmazların sicil kayıtları getirtilmiş olup, borçlunun borcuna yetecek kadar haczi kabil malının bulunmadığı, mevcut taşınmazlarının ve araçlarının bir kısmı cebri icra yolu ile satıldığı, bir kısmının ise gerek belirlenen kıymetleri, gerekse üzerlerinde alacaklı davacının haczinden önce gelen çok sayıda haciz bulunduğu anlaşılmıştır....

                  Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı alacaklı tarafından İİK.nun 143. maddesi uyarınca alınan kesin aciz vesikası ibraz edilmediği gibi aynı yasanın 105.maddesi uyarınca aciz vesikası yerine kabul edilebilecek haciz tutanağı ibraz edilmediği gibi borçlunun adresinde her hangi bir haciz işlemi de yapılmamıştır. Bu durumda dava şartının gerçekleşmediği düşünülerek dava şartı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

                    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı alacaklı tarafından İİK.nun 143. maddesi uyarınca alınan kesin aciz vesikası ibraz edilmediği gibi aynı yasanın 105.maddesi uyarınca aciz vesikası yerine kabul edilebilecek haciz tutanağı ibraz edilmediği gibi borçlunun adresinde her hangi bir haciz işlemi de yapılmamıştır. Bu durumda dava şartının gerçekleşmediği düşünülerek dava şartı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu