Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : 1. Davacı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü; I. YARGILAMA SÜRECİ : Davacının Talebi: 2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili varlık yönetim şirketinin ticari faaliyeti kapsamında, dava konusu alacağı Denizbank A.Ş.'...

Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarını elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklıların açabilmesine, bu hususun davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınmasının gerekmesine, aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağının bulunmasına, dosya arasında kesin aciz belgesi veya geçici aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağının bulunmadığının anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 31.5.2012 gününde oybirliğiyle...

    Dava İİK 277 vd maddesinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek İcra İflas Kanunu, gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu, gerek Türk Ticaret Kanunu ve diğer tüm yasalarda tasarrufun iptali davalarında hangi mahkemelerin görevli olduğu konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu halde mahkemenin görevinin HMK ve TTK hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. İptal istemine konu tasarrufu gerçekleştiren tüm davalılar tacir olup, dava konusu tasarrufun iptali tüm davalıların ticari işletmesini ilgilendirdiği gibi tacir olan davacının ticari işletmesini de ilgilendirmektedir. Diğer taraftan davalılardan... Bankası A.Ş.'nin alacağı temellük etmesi ve temelük ettiği parayı diğer davalının hesabına yatırmasıda bankacılık işlemidir. Bu halde uyuşmazlık 6102 sayılı TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olup aynı yasanın 5.maddesi gereğince de uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir....

      Mahkemece, dava şartı olan aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği yolunda davacı tarafa süre verilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda Dairemizin bozma kararından sonra 27.04.2012 tarihli aciz vesikasının ibraz edildiği görülmüştür....

        Eğer dava İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i(İİK 143.madde)veya geçiçi aciz (İİK 105.madde)belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır....

          İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/311 Esas KARAR NO : 2021/649 Karar DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 27/03/2015 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı ... Ltd. Şti. ile 31/08/2007 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığını davalı ...'ın kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, ödemelerde temerrüde düşülmesi nedeniyle ... 1. icra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini ... 1....

            in ise İzmir'in Tire ilçesinde yaşadığı, satış tarihinden sonraki tüm akaryakıt alımının İzmir'in Tire ilçesinde ve yakınlarındaki bölgede yapılmış olduğu, akaryakıt ödemelerinin davalı ...'in kredi kartı ile yapıldığı (opet akaryakıt şirketinin dosyamıza gönderdiği yazı cevabından anlaşıldığı) ayrıca aracın satın alındığı tarihlere çok yakın tarihlerde davalı ... tarafından Halkbankasından kredi çekilerek aracın satın alındığını ve halen ödemelerinin ... tarafından yapıldığının anlaşıldığından bahisle, 20 VF 668 plakalı aracın borçlu ...'e ait 1/2 hissenin davalı ... tarafından alınmasına ilişkin tasarrufun muvazalı olmadığı, gerçek bir satış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

                Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir....

                UYAP Entegrasyonu