Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu nedenle davanın kabulü halinde davacı alacaklıya takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak, o mal üzerinde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesi gerekir. Bu tür davalarda dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur. Dava değeri ise yargılama sonunda hükmedilecek harç, vekalet ücreti gibi yargılama giderlerinin hesabında matrah olarak esas alınır....
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece 19/03/2021 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali talebinin tazminat davasından tefrik edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince; davacı tarafın mevcut ve kesinleşmiş bir icra takibi olmadığı, borçlu hakkında alınmış kesin yahut geçici aciz belgesinin sunulmadığı, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının somut dosyada mevcut olmadığı belirtilerek davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat davasında tazminata karar verildiğini, bunu icraya koyduklarını, sonradan ön şartı tamamladıklarını, tazminat davası bekletici mesele yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptaline, tasarrufun iptali ile taraflarına satış yetkisinin verilmesinin mümkün olmaması durumunda da 3.kişi davalıların İİK'nın 283.maddesi uyarınca nakden tazmine mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, T.B.K. Md.19 ve İİK. Md. 277 ve devamı maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan araçlara ilişkin tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 14....
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... ...,'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- İİK'nun 282.maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı veya hakkı üçüncü bir devretmişse, alacaklı bu devir tasarrufun iptali için kötüniyetli üçüncü kişiye karşı iptale davası açabilir veya Yasanın 283/2.maddesi gereğince borçlunun lehine tasarrufta bulunduğu kişiden nakten tazminat isteminde bulunur. Somut olayda dava konusu araç borçlu tarafından davalı ... ...'e onun tarafından da yargılama sırasında 19.2.2008 tarihinde dava dışı ...ye satılmıştır....
Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile tapunun iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle TBK'nin 19.(mülga BK. 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmatadır....
Diğer taraftan tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali gerekirken, alacak miktarı ve takip dosyası belirtilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK.'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı HUMK.'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Ltd.şti.ne ait 103.723 adet hisse payının davalı T4 adına kayıtlı olması halinde dava değeri üzerinden %15 oranında nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde bu hisseler üzerine dava değeri olan 1.000,000,00 TL(bir milyon TL) üzerinden ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği görülmüş, davalı T4 T3 vekilinin 14/06/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılmasının istediği, bunun üzerine mahkemece 14/07/2021 tarihli ara kararı ile, davalının ihtiyati haciz isteminin İİK 257 ve 281/2 maddesi koşulları oluşması nedeniyle reddine karar verdiği, bu kararın 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve bu ara kararın 03/08/2021 tarihinde de istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemi ile açılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....
Mahkemece, davalı şirketin İİK.'nun 283.maddesi gereğince malı elinden çıkarması nedeni ile davacı alacağından fazla olmamak üzere elden çıkardığı değer nispetinde zararı tazmin etmek zorunda bulunduğundan, ıslah ve bilirkişi raporu göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, faiz ve miktar yönünden davacı vekili tarafından esas yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... Mahkemece ipotek bedeli ve taşınmaz üzerindeki hacizler dahil edildiğinden ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı, satışın muvazaalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Gerçekten de dava konusu taşınmazın aynı zamanda borçlunun işyeri niteliğinde olduğu, ödeme emrinin borçluya bu işyerinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tasarrufun İİK.'nun 280.maddesi kapsamında ticari işletme devri şeklinde gerçekleştiği ortada olduğundan iptali gerekir....