Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili davasını hernekadar Borçlar Kanununun 18. maddesi yada İİK'nun 279. maddesinde gösterilen hukuki sebeplere göre terditli açmış ise de dava, dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, cevaba cevap ve temyiz dilekçeleri içeriğin ve de icra hukukuna yönelik işlemlerin yapılmasına nazaran İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali niteliğinde olduğu ve de davacı davasını açıkça Borçlar Kanunun 18. maddesindeki muvazaa hukuksal sebebine hasretmediğinden dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 13.10 YTL peşin harcın onama harcına mahsubuna 8.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davalarında, davanın görülebilirlik şartlarından birisi alacağın varlığı, bir diğeri de alacağın iptal isteğine konu tasarruftan önce doğmuş olması gereğidir. Bilindiği üzere; gerek TBK'nın 19.maddesi kapsamında açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları, gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu senet ve bu senede dayalı olarak yapılan takip ve maaş haciz işlemlerinin İİK'nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK’nun 19. maddesi gereğince iptaline karar verilmesini istemiştir. Davacının dayandığı her iki dava sebebi, yargılama usulü, iptal koşulları, dava sonuçları, istinaf ve temyiz daireleri yönünden farklı olduğundan davacı vekiline İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali mi yoksa BK.19....

    başlatılmasından sonra/borcun doğum tarihinden sonra, borçlunun mal kaçırmak ve alacaklısını zarara uğratmak amacıyla taşınmazı görünürde satış işlemi ile devrettiğini, devirden sonra borçlarına ilişkin ödeme yapmadığını, yapılan işlemin muvazaa sebebiyle de geçersiz olduğunu ileri sürerek; dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmesini, tasarrufun İİK 277 vd. maddeleri uyarınca olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince iptalini talep ve dava etmiştir....

    İhtiyati haciz müssesesi asıl olarak İİK'nun 257- 268 maddeleri arasında düzenlenmekle birlikte tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ve bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan bazı şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle,dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, davanın niteliği itibarıyla BK'nun 18.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu,davacının iddiasına göre bu davadaki amacın alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğu,İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel olmadığı,davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkeme kabulünün...

      Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir; TBK'nin 19 uncu maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Ancak 3 üncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerekir. Yukarıda da açıklandığı gibi muvazaa olgusu esas itibarıyla haksız eylem niteliğindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesinin içeriğine, mahkemenin nitelendirmesine ve tüm dosya kapsamına göre dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olmayıp B.K.18 maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait ise de dava dosyası Yüksek 1. Hukuk Dairesinden, Dairemize gelmiş olduğundan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme merciinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/111 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 14....

        Mahkemece, iptali istenen takiplerde alacaklı ile borçluları arasında organik bağ ve akrabalık ilişkisi olduğu kanaatiyle BK m. 19 (Eski BK m. 18) maddesi ve İİK m. 277 ve müteakip maddeleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, BK. 18 ve 179. maddeler ile İİK 44. madde zikredilmek suretiyle “alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı ve hileye dayalı senetlerin tanziminin ve icra takiplerinin iptali ile geçersizliğinin tespit ve kabulü ile davalı Şirket borçlarından davalı ...’ın da sorumlu olduğunun kabulü” gerektiği belirtilerek netice olarak davalılar arasında düzenlenmiş bonoların “muvazaa ve hileye dayalı tanzim edilmiş batıl ve geçersiz bonolar olduğunun tespit ve kabulü ile bonolara ayrışmasız bir nitelikte bağlı icra takibinin iptali” talep edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu