İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava; TBK'nun 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, davacı dilerse TBK. 19. maddesine, dilerse İİK. 277 ve devamı maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasında da belirtildiği gibi; iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Yani tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.)...
Mahkemece, davalı borçlu hakkında aciz belgesi sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK. md. 277). Bu husus, dava şartı olup, hakim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Yargılama sırasında davacı tarafından İİK'nun 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi sunulmamıştır ancak takip dosyasında yapılan haciz, yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, davalı borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üzerlerinde bulunan takyidatlar da nazara alınıp tüm takip dosyası kapsamından borçlunun aciz halinde olduğunun kabulü gerekir. Diğer yandan davalı borçlu tarafından açılan Tekirdağ Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 2005/625 Esas ve 2007/30 Karar sayılı menfi tespit davasında verilen hükmün Yargıtay 19....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Samsun 4....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan nisbi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
Eğer dava İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i(İİK 143.madde)veya geçiçi aciz (İİK 105.madde)belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır....
İcra Dairesi 2017/13412 E. sayılı icra dosyasındaki alacaklarına yeter derecede ihtiyati haciz kararı verilmesini, dava konusu taşınmazların davalıların uhdesinde ise, duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinde yapılacak inceleme ile İİK 281/2 maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının infazı için dava konusu icra dosyasına ve ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Dava, borçlunun yapmış olduğu tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davası, İİK On birinci bap madde 277 ve devamında düzenlenmiş olup "Hak düşürücü müddet" başlıklı madde 284 aşağıdaki gibidir. "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer." Hak düşürücü süre, mahkemece resen, yargılamanın her aşamasında dikkat edilmesi gereken bir husus olup dava konusu hakkın gerçekleşmesine usuli bir engeldir....
Davacı banka vekili tarafından, müvekkili banka tarafından davalı borçlu Emin Yıldırım'a kullandırılan kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeni ile, borçlu hakkında Malatya İcra müdürlüğünün 2019/21233 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı Malatya Yeşilyurt Üç Mah. 2331 ada 23 parsel de kayıtlı 9 nolu bağımsız bömündeki hissesini 05/10/2018 tarihinde davalı T5 devir ettiğini, söz konusu devirin alacaklı müvekkili bankayı zarara uğratmak kastıyla yapıldığını belirterek İİK nın 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline olmadığı taktirde TBK 19. Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Gerek TBK'nın 19. maddesine gerek İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından dava konusu taşınmazların davalılar arasındaki satımına ilişkin tasarrufların İİK 277 vd maddeleri uyarınca iptali ile tarafına satış yetkisi verilmesinin talep edildiği ve aynı doğrultuda 04.02.2021 tarihli 2. celsede davanın İİK 280-282 maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğunun bildirildiği, bu nedenle eldeki davanın TBK madde 19 kapsamında değil, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu, buna göre 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Zira bunu beklemek dava ile elde edilecek sonuçların gerçekleşmesine engel teşkil edebilmektedir. İİK'nın 257 ve izleyen maddelerindeki genel ihtiyati haciz kurallarından farklı olarak burada teminat alınması da zorunlu değildir. Teminat alınıp alınmayacağını da mahkeme takdir edecektir. Davanın bedele dönüşmesi halinde teminat karşılığı davalı 3. kişinin malvarlığıyla ilgili ihtiyati haciz kararı verilebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur. Somut olayda; davacı tarafça dava dilekçesinde TBK 19 maddesi ve İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ile , dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 257- 281/2 maddeleri uyarınca teminatsız İhtiyati haciz tesis edilmesine, ihtiyati haczin infazı için Adana 10....