Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davalarında tasarrufun hukuki mahiyetine bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava ve birleşen dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasıdır. Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/16983 esas 2016/1477 karar sayılı 11/02/2016 tarihli ilamında da belirtildiği üzere "İİK.'nun 277 vd. maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davalarında güdülen amacın borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilinin sağlanması olduğu, YHGK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, Seyhan ilçesi, Sarıyakup mahallesi, 100 ada, 11 parselde kayıtlı kargir ev niteliğindeki taşınmazın 1/4 hissesinin davalı T6'ye ait iken 25/04/2012 tarihli 13360 yevmiyeli devir senedi ile T5 devredildiğini, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, taşınmaz üzerinde yapılan tasarrufun iptali ile belirtilen dava konusu taşınmaz yönünden ilgili Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1724 Esas sayılı dosyası İİK 283/1 vd. maddeleri gereğince cebri satış yetkisi verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Yücel vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinin ve dosyaya sunulan delillerin eksik değerlendirildiğini, Dava dilekçesinin konu bölümünde; davada TBK 19 ve kıyasen İİK 280. maddesi gereğince tasarrufun iptali ve gayrimenkul üzerinde cebri icra yetkisi verilmesinin talep edildiğini, Yerel Mahkemenin huzurdaki davayı yalnızca İİK 280 yönünden inceleyip TBK 19 uyarınca muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebini dikkate almadığını, Dava dilekçesinin "konu" bölümünde açıkça; "...BK md. 19 ve İİK md. 280 gereğince tasarrufun iptalini" talep ettiğinin yer aldığını, dilekçe içeriğinden de davalılar arasındaki işlemlerin muvazaaya dayandığının defalarca açıklandığını, TBK 19 uyarınca açılan muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı olmadığı gibi, aciz vesikası ve tasarruf tarihinin de bir önemi bulunmadığını...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış ile gerçek değer arasında bedel farkının oluştuğu ve borçlu Kamil'in mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava İİK. 277 vd maddelerine dayalı olup, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3.kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine, davalılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının da kabul ile so- nuçlanmasına, yapılan satıştan sonra da tesisin davalı borçlu tarafından işletildiğinin tanık beyanları ile açıklığa kavuşmasına, davalı borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklısına zarar verme kastını bilebilecek durumda olduğunun anlaşılmasına...
277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir....
bilmemesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla İİK 277 vd....
Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine aynı anda dayanarak dava açılamayacağını, ayrıca dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira borçlunun aciz halinin bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir somut delil sunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacının hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayanarak dava açmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu konudaki itiraz haksızdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/168 (E) - 2022/124 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temlik eden Yapı ve Kredi Bankası AŞ'ye olan borcundan ötürü hakkında Gaziosmanpaşa 2 nci İcra Dairesinin 2017/8150 (E), 2017/8200 (E) ve 2017/8344 (E) sayılı dosyalarıyla takip başlatılan davalı borçlu T4'un mirasbırakanından intikal eden tapu sicilinin İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Köyaltı mevki, Kocasinan Mahallesi, 15713 parsel sırasında kayıtlı A blok, 2 nci kat, 7 numaralı bağımsız bölümü annesi davalı üçüncü kişi T6'a muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19 uncu maddesi uyarınca işlemin muvazaalı olduğunun tespiti ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 277 vd. maddelerinin kıyas yoluyla...