Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.’nden aldığını ve ciro ederek davalıya verdiğini, aynı çekleri ciro yoluyla tekrar aldığını ve bankaya ibraz ettiğinde karşılığı olmadığı için arkalarını yazdırdığını, bu takip sonuçsuz kalınca tasarrufun iptali davası açtığını, işte davacının davasını dayandırdığı beyanın, davalının tasarrufun iptali davasına sunduğu ve davalının kendisini borçlu zannederek hakkında şeklen kesinleşen takibe yönelik bir beyan olduğunu, oysa bu takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının mahkeme kararı ile sabit olduğunu, tasarrufun iptali davasındaki beyanın bu davada delil olarak kullanılamayacağını, zira taraflar arasında başkaca bir borç alacak ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    davalılara devredildiğini, davalı Muharrem'in yine 16/04/2014 tarihinde dava konusu yapılmayan 10 adet iş yeri vasıflı taşınmazı elden çıkarttığını, dava konusu taşınmazların devirlerinin mal kaçırma kastı ile yapıldığının açık olduğunu, ayrıca devir işlemlerinin bedelde muvazaa olması nedeniyle TBK m. 19 gereğince iptali gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların devrine ilişkin tasarrufların İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK m. 19 gereğince iptaline karar verilerek Bakırköy 7....

    Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/638 Esas sayılı dava dosyası ile konkordato davası açmış olması nedeniyle konkordato dava süreci bitmeden tasarrufun iptali davası açılmayacağını, konkordato projesinde ve komser heyeti raporlarında borçlu MET- SA İnş....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle açıldığını, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumunda mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı TBK 19'a dayalı olarak nitelendirmesi halinde ise TBK 19'a dayalı davalarda olması gereken şartların olup olmadığı değerlendirilmesi gerektiğini, ancak yerel Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi gerekli araştırma da yapılmadığını, Yerel Mahkeme tarafından dosya TBK 19'a dayalı iptal davası olarak nitelendirildiği ve dosyanın esasına girilmesinin hukuka uygun olduğu kabul edildiği takdirde eksik inceleme neticesinde hüküm tesis esildiğinin kabulü gerektiğini, Davalı tarafından taşınmazın cebri icra yolu alındığı belirtilmişse de devir alan tarafından bu husus ile ilgili...

    -KARŞI OY- Davalının taşınmaz devrine ilişkin tasarrufunun İİK’nın 277 vd. maddeleri ile BK’nın muvazaya ilişkin 18. maddesine maddesine dayanılarak iptali istemiyle açılan davanın, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapılmış olması gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle vâki temyiz başvurusu üzerine Dairemizde yapılan incelemede kararın onanmasına karar verilmiş ise de aşağıdaki gerekçeyle Sayın Çoğunluğun düşüncesine iştirak edemiyorum. Dava dilekçesi incelendiğinde; davacının alacağını alamadığı davalının, adına kayıtlı taşınmazı rayiç değerinin çok altında bir bedelle sattığı, bu yüzden alacağını alamadığı ileri sürülerek İİK 277 vd maddeleri ve BK’nın 18. maddesi gereğince tasarrufun iptali talep edilmiştir. Mahkemece sadece İİK’nın 277 vd. maddelerine göre talep değerlendirilerek, dava konusu tasarrufun davacının alacağının doğumundan önce gerçekleştiği, bu durumun dava ön koşulunun gerçekleşmesini engellediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Dava: Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı banka vekili tarafından müvekkili bankanın kredi borçlusu davalı T12 hakkında Adana 1....

      nin borçludan olan alacağını müvekkili T3 A.Ş.’ye temlik ettiğini, her türlü hak ve alacak ile alacaklı sıfatının müvekkili şirkete geçtiğini, davalı borçlu Nur Dünya Kaplan'ın maliki bulunduğu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi, 141 ada, 46 parsel, 1.kat, 1 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı daire nitelikli taşınmazını, 31/12/2014 tarihinde 8626 yevmiye sayılı işlemle yakını olan davalı T1 devrettiğini, dava konusu devrin muvazaalı olduğunu, yapılan tasarrufun TBK md.19 uyarınca geçersiz olduğunu, dava konusu tasarrufun İİK 280 uyarınca iptali gerektiğini, edimler arasında aşırı fark bulunduğundan İİK 278/III-2 uyarınca da tasarrufun iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İİK.m.259) farkı olarak tasarrufun iptali davalarında İİK.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu; Konya ili, Seydişehir ilçesi, Sofhane mahallesi...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, açmış olduğu tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talep ettiği, davalı vekilince 04/11/2022 tarihinde ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, yerel mahkemece 20/12/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, verilen ara kararın davalı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. İcra ve İflâs Kanunu'nun 257’nci maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281. maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür. Buna göre mahkemece alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilir....

      Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Mersin 8.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali davası olup TBK 19'a dayanarak açıldığını, muvazaa nedeni ile açılan tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası alınması gibi bir kanuni şart bulunmadığın belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, sıra cetvelindeki sıraya itiraz talebine ilişkindir. Mersin 7....

      UYAP Entegrasyonu