borçlunun maliki bulunduğu taşınmazları 29.01.2015 tarihinde kardeşi olan diğer davalıya devrettiğini, bu devirler açıkça muvazaalı olup TBK 19.madde hükmü gereğince geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın konuya ilişkin içtihatları uyarınca İİK 283. maddesi kıyasen uygulanarak kendilerine icra ve satış hakkı verilmesini talep ettiklerini, TBK madde 19 uyarınca genel hükümler uyarınca açılan muvazaa davasının tasarrufun iptali davasından ayrıştığı birkaç önemli husus bulunduğunu, muvazaaya dayalı davalarda herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi mevcut olmadığını, muvazaa davalarında aciz vesikası dava şartı olmadığını, muvazaa davalarında tasarrufun borcun doğum tarihi ile bağlantısı bulunmadığını, muvazaa davalarında icra dosyasının varlığı ve kesinleşmesi dava şartı olmayıp, borçludan alacaklı olunduğunun ispatlanılmasının yeterli olduğunu, dava konusu tasarrufların İİK 278/ııı-1 uyarınca batıl olduğunu, dava konusu tasarrufların iik 280 uyarınca iptali gerektiğini, davalı/borçlu...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/25 E. – 2022/192 K. sayılı ilamı ile davanın tasarrufun iptali yönünden kabulü ile davalılardan Nurcihan Demir adına kayıtlı Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Sancaktepe Mah. 446 Ada, 6 parsel üzerinde bulunan yapının 12 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile S.S....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; dava dışı Banka ile borçlu T7 arasında 05/11/2013 tarihli kredi sözleşmesi düzenlendiğini, banka tarafından 04/03/2016 tarihinde borçluya ihtarname gönderildiğini, davalı İlknur tarafından 19/01/2016 tarihinde her iki dükkanı da 3 yıl önce kendi aldığı fiyata davalı T8 sattığını, davalı Merih'in Dört şirketinde maaş ile muhasebeci olarak çalıştığını, şirket sahibi olan borçlu İlknur'un şirket çalışanı olan Merih'ten borç para almasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu hususun muvazaaya karine teşkil ettiğini, İlknur tarafından Merih'e satış bedelleri ile keşfen belirlenen değerler arasında bir misli fark bulunduğunun anlaşıldığını gerekçe olarak belirtip İİK'nın 283/2 maddesi kapsamında tazminata yönelik olarak davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK. 283/2 maddesi kapsamında tazminat istemi) istemine ilişkindir....
Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur. Ayrıca davanın kabulü halinde de İİK 283 maddesinden de anlaşıldığı üzere alacaklı dava konusu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı 3.kişi üzerindeki tapu kaydının düzeltilmesine yer olmadan başka bir anlatımla tapunun iptal ve tesciline gerek kalmadan o taşınmazın satışını istiyebilir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ...,... ada, 25 parsel nolu taşınmaz üzerinde davacı banka yönünden yapılan tasarruf işleminin iptali ile İİK 283 md. davacıya bu taşınmaz üzerinde İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2013/26647 sayılı dosyada tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisi tanınmasına; ...,... parsel yönünden tasarrufun iptali davası İİK 283/2. md. bedele dönüştüğünden bu taşınmazın alacak miktarları ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedeli olan 189.800,00 TL’nin davalı ... Tavukçuluk ve ...'dan tahsiline ve yine aynı yer aynı mahalle 149 ada, 1 parsel yönünden tasarrufun iptali davası İİK 283/2. md. bedele dönüştüğünden bu taşınmazın alacak miktarları ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedeli olan 100.272,00 TL’nin davalı ... ve ...'ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... Tavukçuluk Ltd....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.'nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.'nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa terditli olarak açılan TBK. 19. maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı borçlu T3 tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla diğer davalı akrabası T4 Özyakan üzerine geçirilmesine sebebiyet verildiğinin ileri sürülerek İİK 277 vd. maddeleri gereğince taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline ve dava konusu taşınmazlar üzerine İİK 283. madde gereğince alacak sınırlı kalmak üzere cebri icra yoluyla takip yapma hakkı tanınmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tazminata yönelik karar verilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. Düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir....
Mahkemece toplanan delillere göre İİK 280. Madde gereği tasarrufun iptaline karar verilmekle mahkeme kabulüne göre tasarrufun iptaline karar verilmiş olması ve üçüncü kişinin nakden tazminle sorumlu tutulması isabetlidir. Ancak tasarrufun iptali davalarında İİK 283/2 madde gereği üçüncü şahıs nakden tazmine mahkum edilirken davacı alacağından fazla olmamak üzere mahkum edilmelidir. Mahkemece davalı üçüncü kişi uhdesine geçen 75.973,54TL'nin nakden tazminine karar verilmesi isabetli ise de davacı alacağı ile sınırlı olarak nakden tazmine karar verilmelidir....
Somut olayda Mahkeme hükmünde tasarrufun iptaline ilişkin gerekçe yazılmamıştır. Böyle bir karar, davanın tasarrufun iptalini hangi nedene dayalı olarak karara bağlandığı hususunu da içermediğinden Anayasa’nın 141/3, 388/3-5 (HMK’nın 297/1-c) maddelerine aykırı olduğu gibi HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi gereğince Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldırmaktadır. Mahkemece yapılacak iş davacının tasarrufun iptali isteminin, tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığının ayrı ayrı irdelenmesi, ortaya çıkacak duruma göre gerekçeli olarak bir karar vermek iken yazılı olduğu gibi gerekçesiz olarak hüküm tesisi doğru değildir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalılar ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı ... 3.......