Dava dilekçesinde alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu T6 aleyhine başlatılan Büyükçekmece 1'inci İcra Dairesinin 2019/29174 (E) sayılı ilamsız takibine borçlunun itiraz ettiğini belirten davacı vekili cevap dilekçesinde davalı takip borçlusuna karşı Büyükçekmece 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/418 (E) sırasına kayıtlı itirazın iptali davası ikame edildiğini beyan etmiştir. İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları, aynı Kanunun 281/1'inci maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre, muvazaa hukuki nedenine dayanan tasarrufun iptali davaları ise HMK'nin 118 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı yargılama usulüne göre görülür....
Ancak İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasını açma koşulları bulunmayan kişinin açtığı genel muvazaa davasında, tapu iptali ve tescil yerine davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olmak kaydıyla davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulması mümkün değildir. TBK’ya göre açılan, dava şartları bu Kanun’a göre incelenen ve delilleri bu kapsamda toplanan bir davada, hükmün İİK’ya göre verilmesi çelişkilidir. İİK uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının koşulları daha zor ve belli sürelere tabidir, buna karşılık alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla işlem tesis edildiğine ilişkin belli karineler söz konusu olduğundan davanın ispatı bakımından avantajlıdır. Her dava, içerisinde yer aldığı mevzuatın öngördüğü usul ve esaslara ve bu anlamda ispat kurallarına göre çözümlenmelidir. Çünkü her iki davanın koruduğu hukuki menfaat farklıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2018/181 E- 2022/56 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Kuşadası 1....
Davacı İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali olmadığı taktirde TBK 19 gereği iptal istemine istemiştir İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/203 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/07/2023 tarih ve 2023/203 Esas sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; 1.taşınmaz; Davalı borçlu T8 tarafından 22.07.2019 tarihinde ELİF KIZILKANAT'a devredilen; İzmir İli, Konak İlçesi, Akdeniz Mah., Akdeniz Mevkii, 1009 Ada, 17 Parsel, 1....
İİK’nun 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptali davaları borçlu ile lehine iptale tabi tasarruf yapılan 3.kişiler aleyhine açılır (m.282). Buna göre iptal davasında borçlu ve 3.kişi davalı tarafta mecburi dava arkadaşı durumundadırlar, lehine tasarruf yapılan kişi iktisap ettiği mal veya hakkı bir başka kişiye devretmiş ise bu durumda davacı isterse devralan aleyhine kötüniyetli 4. kişi olarak dava açılabilir veya elinden çıkaran borçlu tarafından lehine tasarrufta bulunulan 3.kişinin tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (İİK m.283), Açıklanan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak toplanacak deliller sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken somut olayın farklı biçimde yorumlanarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/07/2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2016/14134 esas sayılı dosyasına konu alacağın şimdilik 20.000,00 TL'lik kısmı ve bu kısımların faiz ve sair ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK madde 19 gereğince davacı alacaklı banka yönünden iptaline, dava konusu taşınmaz üzerine tapu kaydının tashihine mahal olmadan bankaya İİK 283/1 madde gereğince cebri icra ve satış yetkisinin verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/33 Esas, 2020/456 Karar sayılı kararında: Davalılardan T12 doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenen taşınırı (34 XX 214 plaka numaralı aracı) davalı üçüncü kişi davalı T8 satın alan dördüncü kişidir. Bu davalı hakkındaki davanın kabul edilebilmesi, dolayısıyla kendisine yapılan tasarrufun iptali, ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanması durumunda mümkündür (2004 Sayılı İİK md. 282- c.2,3)....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu aracın haciz ve satışına karar verilmesi gerekir....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....