Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın istinaf incelemesinde: Somut olayda; Eldeki davanın İİK 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olup taraflar arasında görülmekte olan mal rejiminin tasfiyesi davasından ayrı ve bağımsız bir dava olarak açıldığı, tasarrufun iptali davalarının Aile Hukuku ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, mahkemelerin görevini düzenleyen HMK 2.madde hükmüne göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tasarrufun iptali davalarında da aksine yasal bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair hüküm kurulması gerekmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/268 ESAS, 2022/219 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı, TBK 19 ) KARAR : Ordu 2....

nun 258. maddesinde ise ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu halde mahkemece verilmiş olan ihtiyatı tedbir niteliğindeki ihtiyati haciz kararı, İİK.'nun 261. maddesine göre ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icraya konulmalıdır. Somut olayda, davacı alacaklı mahkeme ilamına dayandırdığı alacağının tahsili için İİK.'nun 257. vd. maddeleri uyarınca borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczini istemiş ise de dayanak ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/328-2014/527 sayılı ilamının taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasına ilişkin olduğu ve iptali istenilen tasarrufun, davaya konu edilen ... İcra Müdürlüğünün 2012/1794, ... İcra Müdürlüğünün 2012/6409 ve 2012/1947 sayılı dosyaları yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı, İİK.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, borçlunun iptal edilebilecek tasarruflarının, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflar olduğu, somut olayda, dava konusu taşınmaz borcun doğumundan sonra aciz halinde olan borçlu ... tarafından 19.08.2008 tarihinde davalı kardeşlerine satıldığından İİK'nun 278/3-1 maddesi gereğince kardeşler arasındaki tasarruf bağış hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali ile davalılar ... ve ... yönünden...

      İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı T5 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Öncelikle, ilk derece mahkemesince, TBK. madde 19 gereği muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemlerinde zaman aşımı olmadığını, yine bu durumda aciz vesikası şartı aranmadığı yönünde gerekçe oluşturulmuşsa da davacı tarafça İİK hükümlerine dayalı olan tasarrufun iptali dava türüne ilişkin talepte bulunulduğu dikkate alındığında İİK'da düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin yasal şartların dikkate alınması gerektiğini, eldeki dava tasarrufun iptali talebini içermekte olup, aciz belgesi iptal davası için aranan özel bir dava şartı olduğunu, tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için gerek öğretide gerek yargı kararlarında da kabul gördüğü üzere İİK. madde 277 gereğince özel bir dava şartı olan geçici veya kesin aciz belgesinin mevcut olması gerektiğini, davalı borçlu T7 aciz durumda olup olmadığı davacı alacaklının subjektif tahminlerine göre belirlenebilir bir durum da olmadığını, devir öncesinde...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2019/113 ESAS 2019/648 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali (TBK 19'a dayalı) KARAR : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/12/2019 tarih 2019/113 Esas 2019/648 Karar sayılı kararına karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 14/03/2012 düzenleme ve 31/12/2014 vade tarihli 70.000,00 TL meblağlı bono nedeniyle davalı T5 alacaklı olduğunu, bu alacağının tahsili amacıyla İzmir 19....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma toplanan delillere göre; davalılar arasındaki dava konusu tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 19.8.2008 tarihli satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davalı ... adına taşınmazın tesciline, davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK'nin 278.maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki 2 senelik süre, bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut 3.bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen bir süre olup İİK'nin 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanamayacağı, Aynı Yasanın 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık hak düşürücü süre (...

          Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

          işlem yapmadığını ve takibin TBK 82. maddesi gereği 2 yıllık zaman aşımına uğratıldığını ve düşürüldüğünü, Gölcük İcra Müdürlüğünün 2012/4546 E. sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından 07/12/2012 tarihinde icra takibi yapıldığını, icra takibi yapıldıktan sonra aradan geçen 8 yıldan fazla süre içerisinde borçlu şirket adına hiç bir mal varlığı sorgulaması, haciz işlemi yapılmadığını, TBK 82. maddesi gereği 2 yıllık zamanaşımının defalarca geçmiş olduğunu, oysa alacaklı vekilinin, aleyhinde tasarrufun iptali davası açtıktan sonra aradan geçen 8 yıl içerisinde asıl borçlu şirket hakkında mal varlığı sorgulaması ve haciz işlemi yapmış olsa idi şirketten tahsilat yapma ve alacağı tahsil etme imkanı var iken yapmadığını ve kötü niyetli olarak tasarrufun iptali davasının sonucunu bekleyerek şahsının mal varlığına göz diktiğini, alacaklı ile asıl borçlu şirket şahsımdan haksız çıkar elde etmek için sahte makbuzlar düzenlendiğini ve şahsı aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını,...

          UYAP Entegrasyonu