İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak bu davaların bedele dönüşmesi söz konusu değildir. Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'a geri verilmesine 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....
dan, diğer davalıların üzerine geçirdikleri taşınmazların değeri miktarınca davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, TBK 202 maddesi anlamında bir malvarlığı veya işletme devri olmadığını, kesinleşmiş takip ve hacizler bulunduğunu, satış isteyip alacağı tahsil imkanı olduğundan dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Yahya Beyce cevap dilekçesine, TBK 202. maddesine göre dava açılamayacağını, ipotek yüklü taşınmazların karşılığını ödemek suretiyle alacaklarını kurtarabilmek amacıyla satın aldıklarını ancak, sonuçta zarar ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, TBK 202 maddesi anlamında malvarlığı ve işletme devrinden bahsedilemeyeceği, münferit taşınmazların devredildiği, İİK 277 maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararı ve kararın gerekçesi son derece yerinde olup davalılar vekilinin haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olup dava dilekçemizden de açıkça anlaşılacağı üzere davada TBK m.19 ve iik 277 vd maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK 19 uyarınca) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz hali ile aciz vesikası sunulmasının dava şartı olarak aranmadığını, öte yandan alacağa dayanak icra dosyaları incelendiğinde de görüleceği üzere borçlu adına kayıtlı aktif mal varlığı bulunmayıp, 3.kişilere yazılan haciz müzekkereleri cevapları da olumsuz olduğunu, davalı borçlu T8 hakkında pek çok icra takibi bulunup davalının aciz halinde olduğunun da icra dosyalarından net olarak anlaşıldığını, bu hususların yanısıra, Trabzon BAM 3....
nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olup ... takip dosyasında haciz yapılmadığı gibi aciz vesikası da sunulmadığına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/62 esas, 2022/181 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19- İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (TBK.19- İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Maddesi (BK mad.18) gereğince muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığını, ayrıca bankaya yatırılan bedelin taşınmazın satışına ilişkin bedel olduğu, tanık beyanları ve ibraz edilen bir kısım banka dekontlarındaki ödemelerin ve ödeme tarihlerinin bir arada değerlendirildiğinde davalının savunmasının doğrular nitelikte bulunan bu delillere itibar edilmesini gerektiğini, itibar edilen bu delillere göre de davalı borçlu Özlem ile davalı ...'nin muvazaa yaptıkları iddiasının kanıtlanamadığı sabit bulunmakla açılan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Bu karara davalı T3 Yaltırak vekilinin itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 22/12/2022 tarihli ara karar ile;"Davalı T3 vekilinin mahkemenin 19/09/2022 tarihli ihtiyatı haciz kararına karşı itirazının reddine,"dair karar verilmiştir. Davalı T3 Yaltırak vekilince bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. HMK'nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine dayanmaktadır. İİK'nın 281/2.maddesine göre, hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan davalar, dava konusu tasarrufun aynına ilişkin olmayıp, alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır....
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların "tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığına" yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine, "Nispi ilam harcının nispet ve ölçüsüyle" ilgili istinaf itirazının HMK'nın 355'inci maddesi uyarınca kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK'nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca yeniden oluşturulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Hukuk Dairesi'nin 06/01/2023 tarihli 2020/449 Esas 2023/22 Karar sayılı kararında özetle: Dava, TBK 19 madde ve İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanan tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Davanın konusu, terditli talepten birincisi İİK 277 vd. gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir....