ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/120 ESAS DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeniyle Tasarrufun İptali(İİK 277 ve dev. TBK.19. mad) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davalılar T4 T5 ve Çınar Halıcılık A.Ş. vekili ile davalı T9 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı borçlular T5 ve Hasan Çınar'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak kendilerine ait dava konusu taşınmazları diğer davalılara devrettiklerini ileri sürerek tasarrufun iptaline ve cebr'i icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunmuştur. Davalılar vekilleri ilk derece mahkemesine verdikleri cevap ve itiraz dilekçelerinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini ve Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/10 Değ....
Hayatın olağan akışı içinde, yerleşik Yargıtay içtihatları ve satışı yapılan taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhleri karşısında adına kayıtlı taşınmazı , davalı-borçlunun diğer davalıya satması karşısında tasarrufa konu işlemi gerçekleştiren tarafların kastları ve kötü niyetleri sabit olduğunu, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemleri muvazaalı olup tbk. 19. maddesi uyarınca da iptali gerektiğini, borçlunun alacaklısını zarara uğratmak kastıyla yaptığı tasarruftan zarar gören alacaklı dilerse İİK. 277. ve devamı maddelerine göre iptal davası dilerse genel hüküm niteliğindeki TBK. 19. maddesine göre muvazaa davası açabilir. Yargıtay bu iki talebin aynı davada terditli olarak da açılabileceğini kabul etmektedir....
Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve salt bedel farkının BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali için yeterli olmadığı ancak İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davası yönünden iptal nedeni olduğu, davacının bu davadaki hukuki sebebini BK'nun 19 maddesi olarak belirlediği ve mahkemece nitelemenin bu şekilde yapıldığı, ancak davacının süresi içinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davası açma hakkının bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 16.01.2018 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....
İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Somut olayda dava ön şartlarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Aralarındaki ticari ilişki ve adi ortaklık bağı dolayısıyla davalı borçlu şirketin durumunu ve alacaklısından mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini diğer davalıların bildiği veya bilebilecek durumda olduğu anlaşılmaktayken yerel mahkemenin son derece yetersiz ve hukuka aykırı gerekçelerle davanın reddine karar vermesi isabetsizdir....
İcra Dairesi 2017/16280 E. sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve/veya gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, davalı borçlunun taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davacı müvekkilin alacağını tahsil amacıyla yürüttükleri icra işlemleri sırasında davalı borçlu Serhat Demiroğlu adına kayıtlı iken Isparta ili Eğirdir ilçesi 44 ada 26 parsel arsa niteliğinde taşınmazın 12/04/2016 tarihinde arkadaşı veya akrabası Mehmet Yüceer’e satıldığının tespit edildiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemi muvazaalı olup İİK 277. ve devamı maddeleri uyarınca iptali gerektiğini belirterek müvekkilini zarara uğratmak kastıyla yapılan tasarrufun İİK 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde İstanbul 3....
Mahkemece, davanın İİK'nnu 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin olduğu ve İİK'nun 284.maddesi gereğince bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü sürede açılması gerektiği, ilk tasarrufun 08.09.2009 tarihinde yapıldığı davanın ise 17.12.2014 tarihinde açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, temyiz esas defterine kaydı olmadığı ve temyiz harcı da yatırılmadığı anlaşıldığından usulüne uygun olmayan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 30.06.2015 tarihli oturumda hakimin uyuşmazlığı İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğuna ilişkin tesbitinin davacı vekili tarafından da imzalanmış...
Kat 30 numaralı bağımsız bölüm numaralı taşınmazları, borcun doğumundan sonra ve alacaklılarından mal kaçırma saikiyle muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiği iddiasıyla İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptali davası açarken, aynı zamanda, dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir ve İİK 281. madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep ettiği; mahkemece 03.11.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği ve bu ara karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna gelindiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları, tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Davanın konusu, tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar olmayıp, bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ister İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında olsun ister BK'nun 19.maddesine dayalı Muvazaalı işlemin iptali davasında ön koşul borcun tasaruf tan -muvaazalı işlemden önce doğmuş olması gerekmesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 25.10.2016 günü oybirliğiyle karar verilmiştir. ......
Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddeleri, gerekse TBK'nun 19. maddesi kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları ise tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Bu davalarda davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir. İİK'da, bu tür davalarda, geçici hukuki koruma tedbiri olarak kendine mahsus ihtiyati haciz yolu düzenlemesi yapıldığından HMK'nun 389 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun konusu mal üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı T2 vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....