Bu durumda mahkemece yapılacak iş davanın TBK 19. maddesi anlamında satış işleminin iptali davası olduğu göz önüne alınarak işin esasına girilmesi ve taraf delilleri değerlendirilerek karar verilmesinden ibarettir." şeklindeki gerekçeyle eksik inceleme yapıldığından mahkeme kararının HMK 353/1- a.(6) maddesi gereğince kaldırılması gerektiği belirtilmiştir....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/08/2020 tarih, 2020/258 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu işlemin muvazaalı olduğu yönündeki Dairemiz çoğunluğunun düşüncesine iştirak edildiğinden bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır....
şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava BK 19 ve İİK 277.vd. maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK 277.vd. maddesine göre açılmış tasarrufun iptali davasında, davanın dinlenebilmesi için; 1- Davacının borçludaki alacağının gerçek olması, 2- Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması , 3- İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, 4- Borçlu hakkında kesin veya geçici aciz vesikasının olması gerekir. Bu ön koşulların varlığı halinde İİK 278,275 ve 280 maddesinde yazılı iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. TBK 19 maddesine göre, açılan tasarrufun iptali davalarında ise, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve bu alacağının ödenmesinin önlenmesi amacıyla danışık işlem yapılması gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, verilen kararın hukuka uygun olduğundan bahsedilmez....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali, bu mümkün olmazsa tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Somut olayda, davacının İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/06/2013 tarih 2010/323 Esas, 2013/277 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan alacağının tahsili amacıyla, davalı borçlu T7 aleyhine 14/05/2015 tarihinde, İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9362 E. sayılı dosyası ile toplam 67.537,94 TL alacak üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip dosyası kapsamında davalı borçlunun Kağıthane İlçesi, 8741 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 10 numaralı bağımsız bölümdeki miras hissesi üzerine 06/07/2015 tarihinde haciz konulduğu, davalının murisi Süleyman Kalkan'ın takibe konu alacağın dayalı olduğu İstanbul Anadolu 14....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/147 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Nazilli 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1423 KARAR NO : 2021/542 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.04.2021 (Ara Karar Tarihi) NUMARASI : 2021/127 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali -Nakden Tazmin (TBK 19. Maddesine KARAR : Taraflar arasında görülen "Tasarrufun İptali-Nakden Tazmin" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davalının yetki itirazı Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davalarında borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, sadece 3. kişinin yetki itirazında bulunması sonuç doğurmaz. Keza Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, iptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nın 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Kanun’un 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir....
Hukuk Dairesinin 26/09/2019 tarihli ilamı ile; "ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. Açıklanan şekli ile görevin, genel mahkemelere ait olduğu da açıktır. Hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar vermek yerine yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi isabetli bulunmamaktadır(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/2/2016 tarih ve 2014/17- 2389 E., 2016/129 K. sayılı kararı, Yargıtay 17....