ın bedelini ödeyip çocukları olan ... adına yapılan tasarrufun iptâli istenmiş, mahkemece olayda ...-ı müstear tabir olunan işlem bulunduğu, borçlular tarafından yapılmış bir tasarrufun olmadığı gerekçesiyle dava reddolunmuş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu olayda iptâli istenen işlem dava dışı kişilerce borçluların çocuklarına 3. kişiden devrolunan tapu kaydının devrine ilişkin tasarruf ise de, gerçekte satış bedelinin satıcıya ödenmesine dair işlemin iptâli sözkonusudur. Tapuda devir ... ... 20.05.1997 tarihinde doğmuş olup satışın yapıldığı 28.12.2001’de 4 yaşındadır. Bu yaştaki bir şahsın herhangi bir gelir sahibi olamayacağı ortadadır. Anne babasının desteği dışında bir gelire sahip olduğu da ispatlanmış değildir. Bu durumda satış bedelinin borçlular tarafından ödendiği kuşkuya yer verilmeyecek şekilde kabul edilmelidir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 277 ve devamı maddelerine görülmesi gereken bir dava olduğunu, buna göre nam-ı müstear, muvazaa ve kanuna karşı hile iddiası ile tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisine göre açıldığını, nam-ı müstear davalarının tasarrufun iptali davası mahiyetinde olduğunu, tasarrufun iptali davalarının da dava şartı arabuluculuk hükümlerine tabi olmadığından bu davanın da anılan hükümlere tabi olmaması sebebiyle usul ve yasaya aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
Şti. ile dava dışı Taşkın Gürçay ve davalı T5 arasındaki ilişkinin, nam-ı müstear olarak açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayanan tasarrufun iptali davası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin açıklığa kavuşturulması neticesinde, davanın esası hakkında nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava İİK'nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan nam-ı müstear niteliğindeki tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kolluk araştırmasına göre davalı Nafiye'nin temizlik işçisi olduğu, sabit bir geliri bulunmadığı, banka cevabına göre tapu satış tarihlerinde Nafiye'nin hesaplarında bir hareket olmadığı, davalı tanıklarının 10- 12 sene önce babasının davalı Nafiye'ye 80 bin lira civarı para verdiğini söyledikleri, davacı tanıklarının taşınmazın aslında davalı borçlular tarafından alınıp başkasına kiraya verildiğini beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Bu deliller kapsamında mahkemece işlemin namı müstear olarak nitelendirilmesi ve davalıların haksız olduklarına kanaat getirilerek aleyhlerine yargılama giderlerine karar verilmesi yerindedir. Davalı itirazları kabule şayan bulunmamıştır. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir." denilerek benzer şekilde karar verilmiştir. Dava, tasarrufun iptali istemli olduğu gibi, diğer yandan ihtilaf takip konusu bonodan kaynaklanmayıp, davacı ve davalı tacir olmadığı gibi, buna göre de, davanın mutlak ticari dava olması da söz konusu olmadığından , mahkememizin görevli olmadığı ,... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak davanın esasına ilişkin yargılamaya devam etmesi gerektiği anlaşılmakla, istinaf edilmeksizin kesinleşen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararın karşısında, olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından aşağıdaki şekilde, görevsizlik kararı verilerek, HMK’nın 21. ve 22. maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için derhal dosyanın ......
Mahkemece, davalı borçlu ...Tarım Ticaret ve Sanayi A.Ş’nin davacının takibini semeresiz bırakmak amacıyla nam-ı müstear çerçevesinde değerlendirilebilecek işlemler ile kendi işçilerine davalı ...Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti’yi kurdurduğu ve bu Şirket vasıtasıyla davaya konu taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle davanın ...Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti ile davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile davalı ... S.A yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ...Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti, ... ve ... vekili ile davalı borçlu ...Tarım Ticaret ve Sanayi A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece yazılı gerekçelerle davalı ... S.A hakkındaki davanın reddine ve diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç için yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Davalı ...Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd....
Tarım Ticaret ve Sanayi A.Ş’nin davacının takibini semeresiz bırakmak amacıyla nam-ı müstear çerçevesinde değerlendirilebilecek işlemler ile kendi işçilerine davalı ... Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti’yi kurdurduğu ve bu Şirket vasıtasıyla davaya konu taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle davanın ... Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti ile davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile davalı ... S.A yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti, ... ve ... vekili ile davalı borçlu ... Tarım Ticaret ve Sanayi A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece yazılı gerekçelerle davalı ... S.A hakkındaki davanın reddine ve diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç için yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Davalı ... Tarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin davalı borçlu ......
Dairenin 15.06.2021 tarihli ve 2021/1383 Esas, 2021/3024 Karar sayılı ilâmı ile; "...Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müstea niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19 uncu maddesine göre açılan dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır.İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir. Somut olayda, davacının alacağının dayanağı 09.09.2009 tanzim tarihli bonoya dayanmaktadır....
Maddeleri ve muvazaa davalarına aykırı düşmeyen tasarrufun iptaline ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması, İİK 277 vd maddeleri gereğince taşınmaz üzerinde müvekkil banka yönünden cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesini, davalıların tespit edilecek diğer malları yönünden Trafik Tescil Müdürlüklerine, Tapu Sicil Müdürlüklerine, Bankalara müzekkereler yazılarak sahiplerinin Bateks ... ......
a yapılan tasarruf ile davalı ... ile dedesi ... arasındaki 13.11.2012 tarihli tasarrufun İİK'nun 277, 278, 280. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve davalılar aleyhine harç ve vekalet ücreti hesabında hata yapıldığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra dava konusu araç yönünden davanın kabulüne, taşınmazla ilgili karar kesinleştiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından iki ayrı takip dosyası yönünden iki ayrı dava açarak dava konusu taşınmaz ve araç hakkındaki tasarrufların iptali talep edilmiş, mahkemenin ilk kararında dava konusu taşınmaz yönünden dava kabul edilmiş ve bu husus kesinleşmiş ikinci karar da ise dava konusu araçla ilgili olarak kabul kararı verilmiştir....