WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 6 nolu bağımsız bölümle ilgili davalılar ..., ... adına yapılan 19.06.2012 tarihli tasarruf işlemlerinin iptali ile İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2011/4027 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferilerini karşılar şekilde alacaklıya bu taşınmaz üzerinde cebri icra yapma yetkisi verilmesine, 1-3-4-5-7-9-10-11-12-13-15-16-18 nolu bağımsız bölümlerin el değişmesi nedeni ile takip miktarı olan 185.512,16 TL bedelin davalılar ..., ..., ..., ... Harita Ltd. Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalılar ..., ... ve ... Harita İnş. Tur. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19. maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır....

    a satıldığı iddia olunan ve iddiaya konu yapılan her iki parselin 1/2 hissesi ... yoluyla satılmakla konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına, diğer 1/2 hisselerin ise davalı ... tarafından ... ye satılmadığı, ...'nin 2007 yılında üçüncü kişiden satın aldığı dolayısıyla tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı kanaatiyle davanın reddine; 2723 nolu parselin 71149/119983 hissesi davalı ... adına kayıtlı iken ... yoluyla borcundan dolayı satılmış olup, dava dışı Metin Çıbık adına tescil edilldiği, parselin kalan hissesi tevhit yoluyla 2009 yılında ...'ye geçtiği dolayısıyla davalı ... tarafından davalı ...'a tasarruf yoluyla intikal ettirilen hisse olmadığı bu sebeple tasarrufun iptali şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak tasarrufun iptali iptali istemine ilişkindir....

      ye temlik edildiğini, borçluların alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiklerini, nam-ı müstear aracılığı ile ticari ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerinin başka bir kişiye/şirkete yaptırılmasını sağladıklarını, davalılar ve borçlular arasında organik ilişkilerin mevcut olduğunu, takip borçlusu Bekir KARAÇİL tarafından 19/11/2018 tarihinde bir kısım taşınmazların kül halinde davalı T3 devredildiğini, işbu batıl tasarrufların iptali için taraflarınca Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/247 Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, işbu tasarrufun iptali davasına konu taşınmazlar hakkında mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ve taşınmazlara ihtiyati haciz kararı uygulandığını, bu durumun dahi Bekir KARAÇİL ve Fatih KARAÇİL’in davalı T3 mallarını kaçırdığını ortaya koyduğunu, yaptıkları araştırmaların borçlular Bekir KARAÇİL ve Fatih KARAÇİL’in aynı zamanda ticari faaliyetlerini de T3 üzerinden nam-ı müstear adı altında sürdürmekte olduğunu...

      ye temlik edildiğini, borçluların alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiklerini, nam-ı müstear aracılığı ile ticari ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerinin başka bir kişiye/şirkete yaptırılmasını sağladıklarını, davalılar ve borçlular arasında organik ilişkilerin mevcut olduğunu, takip borçlusu Bekir KARAÇİL tarafından 19/11/2018 tarihinde bir kısım taşınmazların kül halinde davalı T3 devredildiğini, işbu batıl tasarrufların iptali için taraflarınca Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/247 Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, işbu tasarrufun iptali davasına konu taşınmazlar hakkında mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ve taşınmazlara ihtiyati haciz kararı uygulandığını, bu durumun dahi Bekir KARAÇİL ve Fatih KARAÇİL’in davalı T3 mallarını kaçırdığını ortaya koyduğunu, yaptıkları araştırmaların borçlular Bekir KARAÇİL ve Fatih KARAÇİL’in aynı zamanda ticari faaliyetlerini de T3 üzerinden nam-ı müstear adı altında sürdürmekte olduğunu...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, BK.19.md. ve İİK.nın 277 v.d.uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında nam-ı müstear iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/2. maddesine göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nın 281/2. maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....

      İstinaf nedenleri; iptali istenen tasarrufun işleminin niteliği gözetildiğinde, mahkemece yazılı biçimde tasarruf konusu işlem üzerinden konulan ihtiyati haciz işleminin herhangi bir infaz kabiliyeti taşımadığı, muvazaalı temlik işleminin iptali halinde iptal isteğine konu alacağın, davalı 3.kişiden tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetildiğinde, davalı 3.kişinin taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği hususuna yöneliktir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı madde hükümleri ile TBK'nun 19.madde hükmüne dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, fer'i müdahillerce açılan dava neticesinde feri müdahillerce 9.766.617,00 USD'nin ... dışındaki davalılara iade edilmesi halinde hisselerin iadesine karar verildiği, ancak feri müdahillerce açılan davanın devamı sırasında Kanal Altı A.Ş hisselerinin 3. kişilere devredildiği, bu sebeple bu hisselerin anılan kararda belirtildiği şekilde iade edilemediği ve bedel iadesi yükümlülüğünün de yerine getirilmediği, buna göre 9.766.617,00 USD'nin ... dışındaki davalılardan tahsiline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği, İİK 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında iptali istenen tasarruf konusunun el değiştirmesi durumunda yeni maliklerin davaya dahil edilip kötüniyetli oldukları ileri sürülmek suretiyle ilk tasarrufun ve daha sonraki tasarrufun iptalinin istenebileceği veya yeni malikler davaya dahil edilmeyecekse bu durumda davanın tasarruf bedeli üzerinden tazminat şeklinde görülmesinin zorunlu olduğu, somut olayda tasarrufun iptali...

        O yüzden, borçlu ve nam-ı müstearın alacaklıları zarara uğratmak kastıyla hareket ettikleri tanık dahil her türlü delille ispatlanabilmelidir.” denilmekte olduğunu, (Güray ERDÖNMEZ, Nam-ı Müstear ve Tasarrufun İptali Davaları, Bankacılar Dergisi Aralık 2006, s.98) Üçüncü kişilerin muvazaayı her türlü delil ile ispat edebileceklerini, mesela tüm malvarlığının yeni şirkete devredilmesi, yeni şirketin ortakları ile eski şirketin ortaklarının tamamen veya kısmen aynı olması yahut aralarında akrabalık ilişkisinin bulunması, yeni şirketin eski şirketin mali durumunun kötüleşmeye başlamasından sonra kurulması, aynı işyerini kullanması, aynı müşteri çevresine hitap etmesi, satıştan elde ettiği paraların hangi alacaklılara dağıtıldığının belli olmaması veya bu kişilerin gerçekten alacaklı olduklarının ispat edilememesi, bir taşınmazın kısa sürede birkaç defa el değiştirmesinin muvazaanın delili olabileceği hususunun uygulamada görülmekte olduğunu, Bu hususun "Nam-ı Müstear ve Tasarrufun İptali...

          HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında nam-ı müstear iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/2. maddesine göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nın 281/2. maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....

          UYAP Entegrasyonu