ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24.02.2022 NUMARASI : 2021/97 ESAS - 2022/52 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19 Hükmüne Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
TBK'nın 19. maddesine göre, 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. TBK'nın 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde davacının tasarruf üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20390 E, 2017/7012 K016/11791 E, 2017/7010 K ve benzer yöndeki içtihatları gibi) TBK 19'a dayalı davalarda muvazaa her türlü delil ile ispat edilebilir....
İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı eşin boşanmadan kaynaklanan tazminat ve alacaklarının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu ve mülkiyet ihtilafı olmayan taşınmaz hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Gaziantep İli, İslahiye İlçesi, Çay Mah., 305 Ada, 12 Parsel BB 10'DA Kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK’nın 277. ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ile müvekkili bakımından dava konusu taşınmazlar üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi, davanın, 3.şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde ise değerler nispetinde alacağımızın faiz ve ferileri ile yapılan takip masrafları da gözetilerek nakden tazmini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına müvekkili şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulması, 5411 sayılı Kanunun 143. maddesi gereğince müvekkili şirketin tüm harç ve masraflardan istisna tutulması...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2022/192 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19, İİK 277 ve devamı) KARAR : Merzifon 1....
O halde icra dosyasında borçlu olarak yer almayan, tasarrufun iptali davası sebebi ile malı üzerinde alacaklıya haciz ve satış yetkisi tanınan tasarrufun iptali davası davalısının zamanaşımı sebebi ile takibin iptalini istemek bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18279 E., 2017/10496 K. sayılı kararı). Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece davacı tarafa 6100 sayılı HMK.nın 31. (1086 sayılı HUMK.nun 75/2) maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa Borçlar Kanunun 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal davası olarak mı açtıklarının, davalıların yaptıkları hangi tasarrufun iptalini istedikleri açık ve net bir şekilde açıklattırılması, davalılar arasında hukuki ve fiili irtibatın da bulunduğunun göz önünde tutularak tarafların toplanan ve toplanacak tüm delillerinin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir...
Dava BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir....
Dairemizce verilmiş olan 21/10/2022 tarih ve 2022/2726 esas 2022/2572 karar sayılı kararımız "İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, A)- Davacının borçludaki alacağının gerçek olması, B)- Borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, C)- İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve, D)- Borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir....
Dava İİK'nun 277 vd. maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali iptali istemine ilişkindir. 1-İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu önkoşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....