"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip başlattıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını ve borçlunun dava konusu taşınmazdaki hissesini diğer davalı amcasının oğlu ...'ya sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nun 284. maddesine göre tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerektiği, dava konusu tasarrufun 20.10.2006 ve 13.11.2006 tarihlerinde yapılmış olmasına rağmen davanın 08.03.2013 tarihinde hakdüşürücü süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/841 esas sayılı dosyasındaki alacak ve tüm ferilerine yetecek miktarda cebri icra yetkisi verilmesine, İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptaline karar verilmediği takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı taraf İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptalini,terditli olarak da tbk 19 maddesine dayalı iptali talep etmiştir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile diğer davalıya muvazaalı olarak borçlanarak icra takibi yaptırdığını öne sürerek borçlanmaya ilişkin bono ile icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/08/2020 tarih, 2020/258 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2020/347 ESAS - 2022/114 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 vd. ile TBK m.19 Dayalı ) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre gayrimenkullerin satım tarihindeki değerlerinin resmi akit tablosunda gösterilen değerlerden mislinden çok fazla olduğu yapılan bu tasarrufun İ.İ.K.nun 278/3 fıkra 1 bendi ve 280.madde madde uyarınca iptale tabi bir tasarruf olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. Davalı borçlu ile lehine tasarruf yapılan 3. kişi durumundaki davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan gerek borçlu ve gerekse 3. kişinin birlikte yetki itirazında bulunması gerekir. Somut olaya gelince yetki itirazında bulunan davalı üçüncü kişi ...'ın adresinin “... Mah. ...” olduğu, davalı borçlunun dava dilekçesinde gösterilen adresinin ise .... Bulvarı, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilecek alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı kooperatif hissesini 22.9.1999 tarihinde dava dışı teyzesi ...'a, onun da 16.4.2002 tarihinde borçlunun annesi davalı ... devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davalı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/46 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'a dayalı) KARAR : İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2022 Tarih 2022/46 esas sayılı ara kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türkiye Garanti Bankası A.Ş ile davalı-borçlu T3 arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine Karşıyaka 3....
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde, İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada, üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda; davacı banka ile, davalı T4 arasında, 24/02/2016 tarihli, genel kredi ve teminat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeden kaynaklanan borcunun ödenmemesi üzerine de, davalı şirket hakkında, İzmir 15....