WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e devrine ilişkin 13/03/2012 tarih ve 1531 yevmiye nolu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu tasarrufun danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı, işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava; TBK'nun 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, davacı dilerse TBK. 19. maddesine, dilerse İİK. 277 ve devamı maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasında da belirtildiği gibi; iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ...’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle 6183 sayılı yasa uyarınca hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendine ait taşınmazı diğer davalı ...’ye sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar asıl borçlunun borcunu ödemesi nedeniyle davalı ...’in cevap dilekçesinde, borcunun bulunmadığını, ödeme emrinin kesinleşmediğini ve iyi niyetli olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, hükmün davacı vekili tarafından yukarıda açıklanan sebeplere dayanılarak istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp B.K.nun 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 4.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmaz. Bu, hükümsüzlüğün doğal bir sonucudur. Tasarrufun iptali davasında tasarrufun, borcun doğum tarihinden sonra yapılması dava açılabilmesinin sebeplerinden biriyken, muvazaa davalarında işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi yoktur. Nitekim, kesin hükümsüz sayılan bir işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi de bulunmamaktadır. Zira işlem, yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılır. Davaya konu edilen muvazaalı işlem, borcun doğumundan önce veya sonra yapılmış olsa da butlan yaptırımına tabidir. Temlik eden kişinin yaptığı bir bağış ya da ivazsız tasarruf ancak gerçek iradeye uygun değilse iptal edilebilir. " belirlemesinde bulunmuştur. Bu durumda Anadolu 18....

        ın ilk başta kendi adına olan tapunun devrini yaptıktan sonra bir daha devir silsilesi içerisinde yer almadığını, taşınmazın her defasında şeklen devredildiğini belirterek, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın alacak ilişkisinin doğduğu tarihten aylar önce şirketten alındığını, dava konusu tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, aciz belgesinin bulunmadığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiş duruşmada taşınmazın 22 yıl önce kendisine mirasen intikal ettiğini, 1989 yılında davalı ...'e devrettiğini, muvazaa iddiasını kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın tarafların karşılıklı olarak feragat etmeleri nedeniyle HMK'nun 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat nedeni ile davanın reddine yönelik karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, dava açıldıktan sonra ön inceleme duruşmasından önce davacı yanın davadan feragat ettiğini, feragat uyarınca dosyanın karara çıktığını, taraflarına sehven maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, tasarrufun iptali davalarında hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT'ye göre nispi olduğunu, ön inceleme duruşması öncesi yapılan feragat nedeniyle hükmedilecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğini, tarafınca bu konuda tavzih dilekçesi verilmiş ise de bugüne kadar düzeltme yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı Özlem Üzmez vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya aciz belgesi sunulmadığını, davacının davalının kızı olduğunu, babasının ticaretle uğraşırken işlerinin bozulması sebebiyle devamlı haciz ve alacaklılarla uğraşması ve ruhsal durumunun kötüye gitmesi nedeniyle, eşinin kaybından dolayı almış olduğu yüklü tazminatın bir bölümü ile babasının borçlarını ödediğini, yani bu tasarrufun hibe olmadığını, dava konusu işlemde mal kaçırma kastı bulunmadığını, tasarruf tarihinde bu borcun varlığından haberi bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, terditli olarak ilk önce İİK'nun 277 ve devamı maddelerince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bunun mümkün olmaması halinde TBK'nın 19.maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Her ne kadar davacı dava dilekçesinde itirazın iptali ve tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunduğunun kabulü gerekir....

          UYAP Entegrasyonu