WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/100 Esas KARAR NO : 2021/848 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/02/2021 KARAR TARİHİ : 30/11/2021 Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından ------ müvekkili aleyhine kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, vade ve tanzim tarihi boş olarak bırakılan ---- tarihinde icraya konulduğunu, İcra takibinin bizzat müvekkiline tebliğ edilmediği için takipten --- sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davası sırasından haberdar olunduğunu, tasarrufun iptali davasının görülmesi sırasında bu ödemelerden söz edilerek ödeme belgeleri ibraz edildiğini, ödeme belgeleri üzerine havalelerin yapıldığı bankalara yazı yazılacağını, Ancak bu sırada bu ödemelerin görülmekte olan tasarrufun iptali davasının konusu olmadığını karar verilmesi üzerine işbu davalarının...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....

    Av. ... ... aralarındaki menfi tespit davası hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.11.2006 gün ve 34- 359 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/ 534 (1999/ 902) sayılı takip dosyasının eklenmesi ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/ 60 Esas sayılı tasarrufun iptali konulu dava dosyasının akıbeti hakkında bilgi verilmesinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 01.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/2106 esas dosyasından başlatılan icra takibine konu alacakla ilgili takip borçlusu tarafından, alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/339 esas sayılı dosyasında derdest olduğu tespit edilmiştir. Bu bilgiler ışığında, istihkak davalarında geçerli bir haczin ve dolayısıyla geçerli bir takibin bulunmasının bu davaların görülmesi için gerekli ön koşul olduğu ve menfi tespit davasının sonucunun istihkak davasının sonucuna etki edecek mahiyette olduğu ve bu doğrultuda menfi tespit davası sonucunun istihkak dava dosyası için bekletici mesele yapılması gerekir (Yargıtay 8. H.D.'nin 04/11/2018 tarih 2018/14969 esas 2018/18649 karar sayılı kararı)....

      'a yapılan hisse satış işlemlerinin iptali ile borçlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. l-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olmasına, takip konusu alacakla ilgili açılmış menfi tespit davası bulunmamasına, borçlu ile davalı kızı arasındaki satış işleminin bağışlama hükmünde olup iptale tabi bulunmasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ../......

        den kocasının borcu nedeniyle zorla ve tehditle alındığını, davacı ile aralarında borç doğuran bir ilişki bulunmadığını, bu konuda açtıkları boşanma, menfi tespit, senet iptali davaları ile Savcılık soruşturmasının devam ettiğini, dava konusu taşınmazın kısmen borca mahsuben kısmen de bedel karşılığı davalı ...'e devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalıların dayı yeğen olması nedeniyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu 13.1.2009 tarihli satışın muvazaalı olması nedeniyle iptaline, davacıya alacağını tahsil konusunda cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, menfi tesbit davasının bu davadan sonra açıldığından bekletici mesele yapılmayacağını, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddedildiğini, oysaki usul hukukunda taraf sıfatının sübjektif hak ile ilgili olduğunu, müvekkili aleyhine açılan tasarrufun iptali talepli Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/493 Sayılı dosyasında; taşınmazı kötüniyetle devraldığı iddiasının mevcut olduğunu, müvekkili aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında borcun iddia edildiği kadar olmaması hususunun ispatlanmasında müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili ile diğer davalılar aleyhine Edirne 1....

            Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de davacının gerçek bir alacağının bulunmasıdır. Somut olayda davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının yargılaması sonunda verilen red kararı Yargıtay 13. H.D’nin 2009/10922 Esas ve 2009/12982 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup borcun kaynağı gösterilen belgenin yeniden bilirkişi heyetine tevdiinden sonra bir hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir. Hal böyle olunca davalı borçlu tarafından 07/02/2005 tarihinde açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlu Hakkı ve davalı ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçlu Hakkı ve davalı ...'a geri verilmesine 07.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de davacının gerçek bir alacağının bulunmasıdır. Somut olayda davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının yargılaması sonunda verilen red kararı Yargıtay 13. H.D’nin 2009/10922 Esas ve 2009/12982 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup borcun kaynağı gösterilen belgenin yeniden bilirkişi heyetine tevdiinden sonra bir hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir. Hal böyle olunca davalı borçlu tarafından 07/02/2005 tarihinde açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlu Hakkı ve davalı ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçlu Hakkı ve davalı ...'a geri verilmesine 07.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu