"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin paranoid şizofreni tanısıyla kısıtlanarak vesayet altına alındığını, davalı ile kısıtlı arasında ticari ilişki bulunmamasına rağmen, sağlık durumu istismar edilerek elinden senet alındığını ve senetten kaynaklanan alacağın tahsili için ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2011/6658 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 23.7.2008 tarihinde davalı ...'ya, 28.7.2008 tarihinde davalı ...', 25.8.2008 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, takip konusu borçla ilgili açtıkları menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu evi borcu nedeniyle sattığını, şuan evde kiracı olarak oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı vekili, borçlunun aciz halinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar savunma yapmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md.) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/372 Esas sayılı dosyası ile 14/08/2018 tarihinde tasarrufun iptali davası açtıklarını, 13/09/2017 tarihinde başlatılan icra takibinin, 13/12/2017 tarihinde yapılan haciz işleminin, 14/08/2018 tarihinde açılan tasarrufun iptali davasının, 17/09/2018 tarihinde tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının 18/09/2018 tarihinde tapu kaydına işlenen ihtiyati haciz şerhinin, İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin tasarrufun iptali davasında verilen 20/04/2021 tarih, 2018/372- 2021/383 E.K.sayılı tasarrufun iptali kararının 15/06/2021 tarihli kıymet takdiri talebinin ve satış avansı yatırılması işleminin zamanaşımını kestiği, takibin zamanaşımına uğramadığı ileri sürülerek, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353- 1- b.2 fıkrası uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında verilecek karar ile davanın esastan reddine veya konusu kalmadığından reddine (dosyanın infazen kapatılmış olduğu gerekçesiyle) karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin 2020/1339 Esas 2020/1603 Karar ) Mahkemenin ilamın taşınmazın aynından kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu, kesinleşmeden icra edilebileceği anlaşılmakla bu husustaki şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır., Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda takip konusunun 2.043.773,69 TL olduuğu, gayrımenkulün tasarruf tarihindeki gerçek değerinin ise 52.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ... lehine tasarruf tarihindeki gerçek değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin maktu hesaplanması doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...’ndan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından 25.08.2011 tarihli borç ödemeden aciz belgesi aldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı ... plakalı aracını annesi olan davalı ... üzerine devrettiğinin tespit edildiğini beyan ile davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile icra dosyasındaki alacak ve ferileri geçmemek üzere cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir....
fahiş fark bulunup bulunmadığı hususunun mukayese edilmesi ve yapılan her bir satış yönünden tasarrufun iptali koşullarının var olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Zira, eldeki tasarrufun iptali davası sonunda, davacının haklı görülmesi halinde dava konusu taşınmazın üzerinde davacıya haciz ve satış (cebri icra) yetkisi verilecek olup bu sonuç, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yürütülen takipte elde edilmek istenilen sonuç ile aynı olup davacının, üzerinde kendi lehine ipotek bulunan taşınmaz ile ilgili tasarrufun iptali davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığı açıktır. Bu durumda davanın hukuki menfaat yokluğundan reddine verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında takip konusu toplam alacak miktarı ile iptali konu taşınmazın raiç değerinden hangisi az ise o değer üzerinden harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken taşınmazın satış tarihindeki raiç değeri tespit edilmeden harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/62 ESAS - 2022/30 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına davalı aleyhine İstanbul 31.İcra Müdürlüğü'nün2015/85 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, icra takibi sonucunda davalılardan T5 adına olan işyerine hacze gittiklerini, adı geçen borçlunun işyerinde hacze kabil bir malvarlığı olmadığını icra müdürlüğü aracılığı ile tespit ettiklerini, davalının borcu karşılayacak menkul ve gayrimenkul hiç bir malvarlığının olmadığını tespit ettiklerini, icra dosyasının borçlusu davalı T5nun kendisi aleyhine yapılan icra takiplerinden sonra adına kayıtlı gayrimenkulleri diğer davalı olan kız kardeşine devrederek icra dosyalarının semeresiz kalmasını sağladıklarını,...