İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taşınmazların dava tarihindeki değerleriyle sınırlı olarak iptal kararı verildiğini, tasarrufun iptali davalarında davanın kabul edilmesi halinde asıl alacak ve ferilerini geçmemek üzere tasarrufun iptaline karar verileceğini, dava değeri ile sınırlama yapılmasının isabetli olmadığı, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 6183 sayılı yasaya göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....
Davacı vekili; hastalığının derecesi hakkında araştırma yapılmaması, maluliyet durumunun tespit edilmemesi, menfi tespit davasının sonucunun beklenmemesi, davanın kabulüne karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince davacıya ait tedavi evraklarının celp edilmiş olması, maluliyet durumunun tespitinin yasal zorunluluk olmaması nedeniyle, davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında Bakırköy 3. Aile Mahkemesinin 2017/293 Esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit davasında BAM 11.HD'nin 2018/1917 Esas 2020/1185 Karar sayılı kararıyla davacının istinaf talebinin reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 2. HD'nin 06.10.2021 tarihli kararıyla onanması üzerine kesinleştiği UYAP sisteminde yapılan araştırma sonucu anlaşılmakla, davacının menfi tespit davasının sonucunun beklenilmemesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
nin 2012/362 E sayılı dosyası ile haksız bir şekilde menfi tespit davası açtığını, bu nedenle müvekkilinin dava sonuna kadar bu parayı tahsil etme şansını kaybettiğini, müvekkilinin ... ile birlikte hareket etmediğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ... şirketinden, müvekkilinin ise ...'den alacaklı olduklarını, müvekkilinin ... firması ile borç alacak ilişkisi bulunmadığını, burada asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili duruşmada; karşı tarafın alacağın haricen tahsil edileceğini beyan etmesi üzerine 09/06/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, hastane devri gerçekleşmeyince müvekkilinin de mağdur olduğunu, davacı tarafın... şirketine karşı tasarrufun iptali davası açmış olduğunu, ayrıca karşı tarafın ...Holding AŞ tarafından açılan davaya müdahil olduğunu ve olaylara vakıf olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı malvarlığı bulunamadığını, adına kayıtlı gayrımenkuldeki hissesini kardeşi olan davalı ...’ya devredildiğinin tespit edildiğini,söz konusu tasarrufun mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, karar verilmesi talep edilmiştir. Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ...'...
AŞ'nin davacı alacaklı hakkında İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/328 Esas sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davasının, eldeki tasarrufun iptali davasından sonra açılmış olması ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1966 Esas 2019/5105 Karar sayılı 12/11/2019 tarihli kararıyla onanmasına karar verilmesi nedeniyle bu davadaki davacıların başarı ihtimali ve eldeki davanın açılış tarihi de dikkate alınarak sürüncemede kalması birlikte değerlendirilerek ilk derece mahkemesinin menfi tespit davasını bekletici mesele yapmaması dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırı bulunmamıştır. (Aynı yönde; tasarrufun iptali davasından sonra açılan menfi tespit davası bekletici mesele yapılmadan karar verilen mahkeme kararlarına karşı temyiz incelemesinde onama kararlarına ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/20990 Esas 2017/3853 Karar, 2017/3604 Esas 2018/5264 Karar sayılı ilamları) Nitekim, Yargıtay 11....
Bu tür davalarda davalı borçlunun, davacı alacaklıya karşı gerçek bir borcunun bulunmadığını ya da borcun ödenmiş olduğunu ileri sürerek ayrı bir menfi tespit davası açması ve açılacak dava sonucunda icra takibine konu borcun bulunmadığının belirlenmesi halinde tasarrufun iptali davasının dayanağının kalmayacağı ve davanın bu yönüyle ön koşullarından birinin gerçekleşmeyeceği kural olarak kabul edilmekle birlikte, somut uyuşmazlıkta borçlulardan T17 T19 AŞ'nin davacı alacaklı hakkında İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/328 Esas sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davasının, eldeki tasarrufun iptali davasından sonra açılmış olması ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Yargıtay 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali K A R A R Davacı vekili, davalılar aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasında, davalıların tespit edilecek taşınır ve taşınmaz malvarlıkları ile davalı şirketlerin ve şirket ortaklarının ortaklık pay bedelleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2020 tarihli ara kararı ile davanın tasarrufun tespiti ve iptali istemli olduğu, ihtiyati tedbirin sadece dava konusu malvarlığına uygulanabildiği, dava konusunun belirli olmadığı ve hali hazırda tespit yapılmadığı gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, (istinaf yolu açık olmak üzere), karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Davalı borçlu ... vekili, davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, süresinde açılmadığını, aciz belgesi sunulmadığını, menfi tespit davası açtıklarından sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, dava dilekçesindeki hukuki sebebin açıklanması gerektiğini, dava konusu taşınmazı iyiniyetle aldığını ancak borçlunun kardeşi ...'ın isteği üzerine ona geri sattığını, iptal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Dahili davalı ... vekili, dava konusu taşınmaz hissesini iyiniyetle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
Davalının borçlu ve sorumlu olmadığına ilişkin itirazların menfi tespit davası yoluyla görevli mahkemede dile getirilmesi gerekir. Tasarrufun iptali davasında bu konunun araştırılması ve bu husustaki itirazın dikkate alınması mümkün değildir. Aralarındaki yakın akrabalık ilişkisi dolayısıyla yapılan devir işleminin bağış hükmünde olduğu, bağış olarak kabul edilen tasarrufun ise iptale tâbi bulunduğu açıktır. Bu itibarla mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Davalılar tarafından ileri sürülen itirazlar kabule şayan değildir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Balıkesir 1....