Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Terditli dava açmış olan davacının ayrı usullere tabi olmaları sebebiyle bk m. 19 ve iik. m.277 ve devamına dayanarak dava açmasının mümkün olmadığını, davacı Varlık firması davasını hem BK. 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası hem de İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak terditli açtığının dosya kapsamında sabit olduğunu, Mahkemenin müvekkilinin ve ailesinin davalı ve onun şirketinden alacaklı olduğunu açıkça kabul ettiğini, Mahkemenin kararında müvekkilinin mal kaçırmak kastıyla hareket ettiğini kabul etmişse de müvekkilinin ailesine ait olan taşınmazı geri devir aldığı tarihteki değerinin de davacının dava açtığı tarihteki değeri de taşınmaz üzerindeki eski tarihli ipotek nedeniyle sıfır olduğunu, değeri sıfır olan bir gayrimenkulün alacaklılardan mal kaçırmak kastıyla devir edildiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlunun malvarlığında...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 07/05/2007 gününde verilen dilekçe ile BK 18.maddesine dayalı tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2011 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... ve ... duruşmasız olarak da davacı vekillerince süresi içinde istenilmekle tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ... ve ...'...

    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece, davacı ile borçlu arasındaki temel ilişki ve bu temel ilişkiden doğan borcun doğum tarihi araştırılarak BK'nun 18. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak delillere göre karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur....

      kalınmayıp aynı zamanda BK.19. maddeye de dayanılmış olup Yargıtay 17.HD.'...

      Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 26.04.2018 tarihli Ön inceleme oturumunda davanın İİK'nın 277. maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu yönündeki mahkeme tespitinin davacı vekili tarafından imzalanmasına, 11.10.2018 tarihli davanın TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak görülme talepli dilekçenin iddianın genişletilmesi süresinde verilmemiş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VII....

        Yerel mahkemece de iddia bu şekilde değerlendirilerek taraflar arasındaki işlemin, İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali davası kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacıya cebr-i icra yetkisi tanınmasına yönelik karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki dava İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olay niteliği itibariyle TBK.nın 19.maddesinde düzenlenmesi bulunan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali niteliğinde değildir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Somut olayda, 3. Hukuk Dairesinin görevine giren bu talep nedeniyle yerel mahkemece istinaf incelemesi için dosya 3. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. 3. Hukuk Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosyanın dairemize gönderilmesi isabetsizdir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 19 maddeye göre muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, bu davalarda İİK'nın tasarrufun iptali davalarındaki hükümlerin kıyasen uygulandığını, bu davalar için özel yetkili yada görevli mahkemenin belirtilmediğini, görev ve yetki yönünden genel hükümlere tabi olduğunu, davanın ticari dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararının yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu beyanla görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaalı tasarruflun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        Maddeleri uyarınca bu tür tasarrufların batıl olup, hukuka aykırı olduğunu, borcun doğumunun tasarruflardan önce olduğunu belirterek davalılar arasında satıma ilişkin tasarrufun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/4- 149 E sayılı ve 25.05.2011 tarihli kararı uyarınca muvazaalı olduğunun tespitine, BK 19 ve İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca iptali ile, söz konusu tasarrufa konu taşınmazın cebri icra yolu ile Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1251 Esas sayılı dosyası icra takibi dosyasından olan alacaklarını karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Açıklanan durum karşısında dava, ister İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tapu iptali tescil davası, isterse TBK'nun 19.maddesine göre muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilsin, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir . Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu