Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2019/116 E- 2019/528 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (BK'nun 19 maddesi) KARAR : İzmir 7....

Mahkemece, baba-oğul olan davalılar arasındaki dava konusu taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; dava konusu ... ili ....parselde bulunan 21 nolu bağımsız bölümün IIK 283/1 maddesi gereği borca yeter tutarda haciz ve satışını isteyebilmek yönünde cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19. maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde, alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....

    Dava, BK' nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın BK' nun 18. maddesine dayalı olarak açılmış olmasına karşı hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğundan bahisle davacının talebinin İİK’ nun 227. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu ve tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, alacağını tahsil edebilmek için borçlusu olan davalı ... hakkında icra takibi yaptığını, borçlu davalının bu icra takibini sonuçsuz bırakmak için diğer davalı ile anlaşarak muvazaalı olarak kendisine ait taşınmazın ½ hissesini sattığını, davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan satışın BK' nun 18. maddesi gereğince geçersizliği ile İİK’ nun 283/1. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir....

      Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma ile kesinleşen hususların yeniden karar düzeltme sebebi yapılmasına usul hükümlerinin elvermemiş bulunmasına, hükmün dayandığı gerekçelere, İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülmekle birlikte, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa davalı takip alacaklısının geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabileceğine göre, davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir 2....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin iken 21.03.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile B.K. 18. maddesine dayalı taşınmazın muvazaalı satışının iptali isteğine dönüştürülmüştür. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan ve sonuçlandırılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...’a satış tarihinin 19.06.2002, dava tarihinin ise 12.03.2009 olduğu, İİK'nin 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmasının öngörüldüğü, sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerektiğinden mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığına değinilmiştir....

            (eski 18) maddesine dayalı danışık (muvazaa) iddiasına dayalı tasarrrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu taşınmazların dava dışı miras bırakan (borçlu) tarafından davalıya temlik edildiği, bu işlemin alacaklıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini istemektedir. BK'nun 19.maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ilişkin açılan bu davada, borçlunun veya mirasçılarının hukukunun etkileneceği açıktır. İptali istenilen tasarruf işlemlerini yapan borçlu ...'ın davadan önce 20.03.2010 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu ... mirasçılarının davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmisene gerek görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Çorum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18.04.2010 gün, 2010/7037-2011/3607 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 10.06.2010 gün, 2010/6115-6955 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 29.06.2010 gün, 2010/7323-7403 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, BK. 18.maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 4.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                Mahkemece davanın İİK'nın 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine yönelik olduğu kabul edilerek aciz belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça B.K muvazaa hukuksal nedenine dayandığı gibi 24.05.2016 tarihli ilk celsede de davanın BK'nun 19.maddesine göre açıldığını belirtmiştir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış hukuksal nitelendirme nedeniyle yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

                  Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 19.07.2006 gün ve 487-421 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava BK.nun 18.maddesine göre muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde tasarruf işleminin BK.18.maddesi gereği iptali talep edildiği gibi mahkemece de dava, bu maddeye göre açılmış iptal davası olarak nitelendirilmiştir. İddia ve mahkemece yapılan nitelendirmeye göre karar karşı temyiz incelemesi yapma görevi Dairemize ait olmayıp Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu