Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamıyacağı hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü süre olup hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda tasarruf 22.4.1994'de yapılmış dava ise 5 yıllık süreden sonra 26.3.2004'de açıldığından mahkemece davanın bu nedenle reddi doğru olup davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 11.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut uyuşmazlıkta kurum 5521 sayılı kanundan kaynaklanan prim alacağının tahsili için, anılan kanunun 88. maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında takip başlatılmış ve adı geçenlere murislerinden kalan taşınmazın muvazaalı satışından dolayı 6183 sayılı kanunun 26 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmıştır. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16. fıkrasında “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilirken, açıkça 26 ve devamı tasarrufun iptali ile ilgili hükümler hariç bırakılmamıştır....

      Mahkemece, davanın İİK'nnu 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, davacı tarafından usule uygun olarak yapılmış bir takip olmadığı, dava şartı olan aciz belgesinin sunulmadığı ve tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

        yönünden süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu tür davalar Yasanın 25. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişilerle bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenir. Davalı borçlu ve hukuki işlemde bulunduğu kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup taraf teşkili kamu düzenine ilişkin dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır....

          Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; borçlunun vergi idaresine verdiği 15.10.2009 tarihli dilekçede, satışın muvazaalı olduğunu belirttiği, Bakırköy 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/117 esas ve 2015/399 karar sayılı dosyasında bu durumun sabit olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369, 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            Mahkemece 6183 sayılı Kanun'un 24 – 31. maddeleri gereğince borcun doğumundan 2 yıl öncesine kadar yapılan tasarruflar iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'ın borçlu ...'in kızı olmasına 6183 S Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...'ın, babası olan borçlu ...'in amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 s.K m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı A.A.T.U.H.K 24 ve devamı maddelerince açılan tasarrufun iptali davası olup, incelenmesine gerek görülen alacağın dayanağı olduğu iddia edilen ... Vergi Mahkemesi'nin Esas numarasının ilgilisinden öğrenilerek doğru dosya bulunduğu yerden getirtilerek evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı A.A.T.U.H.K 24 ve devamı maddelerince açılan tasarrufun iptali davası olup, incelenmesine gerek görülen; ... Vergi Mahkemesi'nin 2010/911 E. sayılı dosya aslının merciinden getirtilip dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasaya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2021 tarih, 2019/5358 Esas ve 2021/1317 Karar sayılı bozma ilamında; "bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer ile davalı 3. kişi tarafından ödendiği ispat edilen değer arasında bedel farkı bulunmadığı anlaşıldığından mahkemenin bu yöndeki gerekçesine katılma imkanının bulunmadığı, ayrıca mahkemece dava konusu bu satışlardan sonra davalı borçlu ...’in, davalı 3. kişi ...'...

                    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın;borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                      UYAP Entegrasyonu