Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmasına esas olan takibin ortadan kalktığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının ve icra takibinin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır. Bununla birlikte takibin tasarrufun iptali davasından önce başlatılması davanın görülebilme koşulu olarak öngörülmemektedir. (H.G.K. 28.3.2012 tarih 2012/17-25241 sayılı ve 15....

    Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak (aracın satış tarihi itibariyle tespit edilen değeri bakımından, gerçek bedelinin üstünde bir fiyatla satış işlemi yapıldığı bu anlamda mal kaçırma amaçları anlaşılamadığı, davalı tarafın satış işleminden önceki işlemlerden haberdar olmasının kendisinden beklenmeyeceği gerekçesi ile) davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı idare vekilinin, dava dışı ... Ltd.Şti. ile ortakları olan ..., ... ve ... aleyhine 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ...'...

      Diğer davalılar vekili, davanın süresinde açılmadığını, davalı borçlu hakkındaki takibin iptal edildiğini, taşınmazların alacağa mahsuben alındığını ve müvekkilleri ile kiracıları tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,dava konusu taşınmazların halen borçlunun oğlu tarafından kullanıldığı, davalılar arasındaki temlik işleminin muvazaaya dayandığı bu nedenle dava konusu tasarrufların İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlunun mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı borçlu mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... ve ......

        Mahkemece, davacı hazine, davalı ... vergi borçlusu olduğunu ve davalılar arasındaki hisse devrinin alacağın tahsilini imkansız kılmak için yapıldığını iddia etmiş ise de 6183 sayılı yasaya göre 35.maddesine göre şirketin kamusal borçlarından devralan ve devreden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından hazinenin tahsil imkanını imkansız kılma iddiasının yerinde olmadığı dolayısı ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve iptali istenilen tasarruflardan 22.01.2002 tarihindeki davalı ... ile ......

          Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kanun’un mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmü getirilmiştir. Davada tasarrufta bulunan Filiz aleyhine alınan ihtiyati haciz kararları dosyada mevcut ise de hakkında yapılan takip olup olmadığı ve kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmamıştır....

            Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kanun’un mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmü getirilmiştir. Davada tasarrufta bulunan Filiz aleyhine alınan ihtiyati haciz kararları dosyada mevcut ise de hakkında yapılan takip olup olmadığı ve kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmamıştır....

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dosyası, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi incelendiğinde; davacı tarafın terditli dava açtığı, tüm beyanlarda ilk talep olarak İİK.nun 277 v.d. uyarınca tasarrufun iptali talebinde bulundukları, ilk talep kabul edilmediği takdirde ikinci talep olarak da, ilk talepleri yerinde görülmediği takdirde B.K.18.md.uyarınca değerlendirme yapılması ve alacaklarının karşılayacak şekilde tasarrufun iptali talebinde bulunmuş oldukları görülmüştür. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....

              Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın 6183 sayılı Yasanın 26, 27 ve 29.maddelerde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından kardeşi ...'e yapılan 4.10.2000 tarihli tasarrufla ilgili olarak 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde dava açılmamış bulunmasına göre, davacı vekilinin borçlu ile kardeşi ... arasındaki tasarruf yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 7 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazlarıyla hükmün ONANMASINA, 2- Davacı vekilinin; borçlu tarafından yeğeni ...'...

                Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesine, tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı da asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesinin gerekmesine, 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davaların, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında artık işbölümü değil görev ilişkisinin bulunmasına somut olayda da davanın 31/12/2012 tarihinde 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına...

                  Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın istemi, borçlusu olan ... Otomotiv Pazarlama Kişisel Gelişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, ticari ilişki içinde olduğu dava dışı ...’tan olan alacakları karşılığında dava dışı ...’ın taşınmazını kendi üzerine geçirmeden borçlu şirket ortağının kardeşi Hüsrev üzerine satın almasının iptalidir. Tasarrufun iptali davalarında borçlu hakkında takip yapılmış olması yeterli olup iptali istenen tasarruftaki dava dışı ... hakkında takip bulunması zorunlu değildir. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet yoktur. Davalı ... hakkındaki red gerekçesine gelince, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira davalı ... Otomotiv Pazarlama Kişisel Gelişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu