Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptaline ilişkin davada İzmir 11. İş ve İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, prim borcundan kaynaklanan icra takibi sırasında borçlu şirket ortağı tarafından yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İzmir 11.İş Mahkemesince, 6183 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca tasarrufun iptali davalarının genel mahkemelerde görüleceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 4.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, alacağın 506 sayılı Kanundan kaynaklanması nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu davaların amacı kamu alacağını ödemeyen, malı bulunmayan veya borca yetmeyen borçlunun, kamu alacağının tahsiline olanak vermemek için yaptığı, aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29 ve 30 maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Mahkemenin, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı, Dairemizin 26.03.2013 tarih 2012/7360 Esas-2013/4184 Karar sayılı ilamı ile davanın 5 yıllık hakdüşürücü sürede açılmadığı, kabule göre ise 6111 sayılı Yasa'ya göre yapılandırmanın borcu sona erdirmediğinden davanın konusuz kalmasının söz konusu olamayacağından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına, davanın 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış bulunduğundan ve anılan Yasa'nın 26. maddesine göre 5 yıllık hakdürücü süreye tabi olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 12/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, 6183 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz olunmuştur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 28.maddesinin 2.bendinde (kendi verdiği malın, akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler) bağışlama hükmünde sayılmış ve iptâle tâbi olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle ivazlar arasında fark olup olmadığının bilirkişi incelemesi yapılarak saptanmasında yasal zorunluluk vardır. Hâl böyle iken; mahkemece birtakım gerekçelerle değer araştırması yapılmadan sonuca varılması doğru olmamıştır....

          dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Bu davaların görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takibin bulunması dava koşuludur ve mahkemece resen araştırılması gereken bir husus olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. Somut olayda, davanın dayanağı alacağın, dava dışı ... Ltd. Şti'nin vergi borcunu oluşturduğu, bu borçtan dolayı davalı ... aleyhine yapılmış ve kesinleşmiş takip bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı yasanın 28/2 maddesine göre “kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” bağışlama hükmünde olup davalıların iyi niyetli olmaları önem arz etmemektedir. Yerleşik yargısal uygulamalara göre ivazlar arasındaki bir misli ve daha fazla fark fahiş olarak kabul edilmektedir. Somut olayda tasarrufa konu taşınmazın tapuda gösterilen satış bedeli 5.000.00 TL. olup bilirkişi tarafından tasarruf tarihindeki gerçek değerinin ise 20.025.00 TL. olduğu bildirilmiştir....

              Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermekte olup, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu hesaplanması gerekirken nispi hesaplanması hatalıdır. 2-Davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinde esas hakkında bir karar verilmediğinden harcın maktu olarak alınması gerekirken yazılı şekilde nisbi harca hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur. Ne varki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ...,... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmaz hisselerini davalı kardeşi ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... ve ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satışların kardeşler arasında yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                  Hukuk Dairesi kaldırma kararında davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak açıldığı dikkate alınmaksızın mahkemesinden, davanın TBK' ya mı yoksa İİK'ya mı dayalı olarak dava açıldığının açıklattırılması istenilmiş olup mahkemece uyma kararı verilen 5. Hukuk Dairesi kararına uygun olarak işlem yapılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 5. Hukuk Daireleri bakmakla görevlidir. Dava dilekçesi içeriğinden ve tüm dosya kapsamından davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu açıktır. Ayrıca , 5....

                  in eşi olmasına 6183 Sayılı Kanunun 28 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, dava konusu taşınmazın davalı Mukkaddes'e devrine ilişkin tasarrufun davalı borçlunun tasarruf tarihindeki vergi borcu da dikkate alınarak 62.373,59 TL üzerinden davanın kabulüne fazlaya ilişkin talebin ise tasarrufun yapıldığı tarihteki borç miktarı göz önünde tutularak reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu