Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı borçlunun yetki itirazı kabul edilerek mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın kesinleştikten sonra talep halinde Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava SSK prim alacaklarının tahsiline sağlamaya yönelik olarak yapılmış takipler sonucu açılan 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 506 sayılı SSK.nun 80/7 maddesi uyarınca SSK.prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle S.S.K tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, bu davalara bakmakla görevli mahkemenin iş Mahkemesi olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    a satışına ilişkin sözleşmenin iptaline, 35 CFD 14 plakalı aracın davacı tarafından bu davaya konu vergi alacağı yönünden 6183 sayılı yasa kapsamında cebr-i icra yoluyla satışına izin verilmesine, ... plakalı iş makinasının satılmış olması nedeniyle, davacının davasını bedele dönüştürdüğünde 1.935,29 TL.nin davalı ...'da ve diğer davalı ... İnş. Nak. Pet. Ür. Elekt. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır....

      Sayılı dosyasından verdiği karar değiştirilerek, kesinleşmiş bir hükmün konusuna giren miktarların tekrar yargılama konusu yapılarak kesin hükmün sonuçlarının bu konuda bir yargılamanın yenilenmesi kararı olmadan ortadan kaldırıldığını, esas alınması gereken kesin hükmün İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2000/560 E. Sayılı kararı olduğunu, çünkü bu kararın kesinleştiğini belirterek düzelterek onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

        Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından davacının alacağının prim alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.5510 sayılı Yasa'nın 88.maddesinin 16.fıkrasında "Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun 51., 102. ve 106. maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.." aynı maddenin 19.fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir" denilmektedir. (506 sayılı Yasa'nın 80/7) Anılan Yasa'nın 101.maddesinde de aynı yönde bir düzenleme ile "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulamasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür" hükmü yer almaktadır.(506 sayılı Yasa'nın...

          Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; tanık beyanları, tapu kaydı ve devir sözleşmesinden, tüm mirasçıların evdeki hisselerini davalı ...'e devrettiği, bu halde davalı ...'nın taşınmazdaki hissesini mal kaçırmak amacıyla değil babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla yaptığının sabit olduğu, 6183 sayılı Yasanın 26 ve 27. maddelerine göre de borcun ödenmesi için ilk tebligatın 14/10/2009 tarihinde yapıldığı, tebligata göre ödeme zamanı 14/11/2009 olduğundan ödeme zamanından önce iki yıl içerisinde yapılan tasarrufların iptali istenebileceğinden, devrin ise 13/12/2006 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında zamanaşımı nedeniyle de tasarrufun iptali istenemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'...

            Dava, alacaklının 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar veklinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki belgelerden, dava konusu 4 nolu bağımsız bölümün 28.07.2011 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı Mehmet ....'dan satın alındığı, bu taşınmazın öncesinde borçluya ait olmadığı anlaşılmaktadır. 4 nolu bağımsız bölüm davalı borçludan satın alınmadığı, dolayısıyla borçlu ve davalı üçüncü kişi arasında yapılmış bir tasarruf olmadığı halde bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykıdır. ../... .. 3-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklikle 6183 sayılı ......

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil idarenin genel bütçe kapsamında bir kamu idaresi olduğu ve açılmış olunan davanın 6183 sayılı AATUHK maddeleri gereğince açılan bir tasarrufun iptali davası olduğu dikkate alındığında ihtiyati haciz talebine teminatsız olarak kabul kararı verilmesini talep ettiklerini, harçlardan dahi muaf olan müvekkil idarenin ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını düşündüklerini, bu tür dosyalarda teminatsız ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği hususları dikkate alındığında ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 6183 saylı Kanuna dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2014/11254 E. 2016/2469 K. sayılı ilamı). Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan taraf delillerinin toplanması dava konusu tasarrufun 6183 sayılı AATUHK'nun 24, 27, 28, 29 ve 30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617. maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve davalı aleyhine açılan davanın yazılı gerekçeyle reddi isabetli görülmemiştir....

              Mahkemece, davalı ...’ın dava konut taşınmazı satın alırken 100.000,00 TL konut kredisi aldığı,satışın kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek için muvazaalı yapıldığının ispatlanmadığından ve borçlunun bir başka taşınmazının da bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesi gereğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile, eşeler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Somut olayda üçüncü kişi ...‘ın dosya içeriğinden kamu borçlusu ...’nın kayın biraderi yani eşinin kardeşi olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalılar arasındaki tasarruf ivazlı veya raiç bedel üzerinden olsa bile bağış niteliğinde olup davacı alacaklıya karşı geçersizdir....

                Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu