Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....
Dava, alacaklının 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekti- ğinden davalı .... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki belgelerden, dava konusu aracın trafik kaydına haciz şerhi işlenmesinden önce satışın yapıldığı sabit ise de, Turgutreis gibi beldede davalı kamu borçlusu Bülent ile davalı şirketin benzer faaliyet alanlarında iş yaptıkları anlaşılmaktadır....
Pala’nın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 11 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmekte olan kargir binanın 76/864 hissesi ve bu hisseye karşılık gelen zemin kat, 2 nolu meskenin kat irtifakına ayrılan 76/288 arsa payının 1/3 hissesinin vergi mütellefi ... tarafından davalı ...’na satışına ilişkin 19.3.2002 tarihli tasarrufun borçlu ...’nun 2002-2003 yıllarına ait vergi borcunun tahsili amacıyla 6183 sayılı Yasanın 30.maddesi gereğince iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 25.maddesinde asıl borçlunun davalı olarak gösterilmesi gerektiği hususunda bir açıklık bulunmamasına rağmen İİK’nun 282.maddesi kıyas yoluyla uygulanarak 6183 sayılı yasaya göre açılan iptal davalarında da asıl borçlu davalı olarak gösterilmelidir. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamından tasarrufun iptali davasının koşullarının oluştuğu, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve danışıklı devir olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kardeşine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1.maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu Ek tahakkukun henüz kesinleşmediği, tasarrufun iptali davasının haklı görülebilmesi için malı satan davalı şirketin mal kaçırma amacı olsa dahi satın alan davalının da bu durumu bilmesi veya bilebilecek durumda olmasının gerektiği, davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir delilin ileri sürülmediği, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen, yemin teklifi hakkının kullanılmayacağının belirtilmesi gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATUHK'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun istemine ilişkindir. Anılan mad- dede bu davanın amacının amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptaline karar vermek olduğu açıklanmıştır. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri de borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasıdır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu Ek tahakkukun henüz kesinleşmediği, tasarrufun iptali davasının haklı görülebilmesi için malı satan davalı şirketin mal kaçırma amacı olsa dahi satın alan davalının da bu durumu bilmesi veya bilebilecek durumda olmasının gerektiği, davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir delilin ileri sürülmediği, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen, yemin teklifi hakkının kullanılmayacağının belirtilmesi gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun istemine ilişkindir. Anılan maddede bu davanın amacının amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptaline karar vermek olduğu açıklanmıştır. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri de borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasıdır....
'ın yıllardır dava konusu evde ikamet ettiğini, bu hususun tek başına bile mal kaçırma kastının bulunmadığını gösterdiğini, davalı ... ve dava dışı şirket ortağı ... 'ın evlerinin davacı Vergi dairesi tarafından hacizli olduğunu fakat satış yoluna gitmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2....
Davalı ... ve ... vekili, 6183 sayılı Yasa’nın 25.maddesindeki koşulların dava konusu olayda oluşmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edilmediğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, ödeme emrinin 28.07.2008 tarihinde borçlu şirkete gönderildiği tasarrufun ise bu tarihten önce 24.07.2008 tarihinde yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden davacı vergi idaresi tarafından takibe geçilen vergi borcu 2006 yılından başlamaktadır. Tasarruf ise bu tarihten sonra 24.07.2008 tarihinde yapıldığından, mahkemenin aksi yöndeki tesbiti isabetli değildir....
Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında da borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması ve tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu şirket hakkında yapılan takibin dayanağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünce verilen 10.08.2010 tarihli idare para cezasına dayanmaktadır....
Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlunun damadına yaptığı satış işleminin 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesi gereğince iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın iptale tabi bulunmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde İİK 283.madde hükmü kıyasen uygulanarak tasarruf tarihine kadar olan takip konusu kamu alacağı ve eklentileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Dava konusu taşınmaz ise tapu kaydının iptaline ve borçlu adına tesciline karar verilemez. Çünkü davacının amacı alacağına ve eklentilerine yeter miktardaki tasarrufun iptalini sağlamaktır....