Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, asıl davada 278 numaralı parselin diğer davalılara satışından itibaren hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı bu parsel açısından davanın reddine, 419 parselin satışının alacaklıya zarar verme kastı ile yapıldığı gerekçesi ile tasarrufun iptaline, birleşen davada ise muris muvazaasının ispatlanmış olduğu gerekçesi ile her iki parsele ait tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece asıl dava olan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen dava olan muris muvazaasına dayalı iptal davası birlikte görülerek sonuçlandırılmıştır. Tasarrufun iptali davaları, İİK 277 vd maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 281.maddesi uyarınca "iptal davaları basit yargılama usulüne tabi" tutulmuştur. Oysa muris muvazaasına dayalı iptal davasının yargılama usulü farklı olup yazılı usule tabi bir davadır....

    ya devrine ilişkin tasarrufun iptali ile 150.000-TL ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazla ilgili davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİk. 277 ve devamı maddelerine dayalınarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemiyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamına gereği yerine getirilerek davalı borçludan kardeşi daval ...'...

      ya devrine ilişkin tasarrufun iptali ile 150.000-TL ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazla ilgili davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİk. 277 ve devamı maddelerine dayalınarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemiyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamına gereği yerine getirilerek davalı borçludan kardeşi daval ...'...

        (İİK. 280/I) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK'nın 281/II maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması ve davanın kabulüne karar verildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden yalnızca tasarrufun iptaline dair hüküm kurulması isabetli değildir....

          Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Yine tasarrufun iptaline karar verildiği takdirde iptalin hangi alacakla ilgili olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde alacaklı davacı ...in ... 9....

            Mahkemece 715 ve 717 sayılı parsellere ilişkin davanın vazgeçme nedeniyle reddine, 844 sayılı parsele ilişkin davanın kısmen kabulü ile taşınmazdaki tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz yada "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

              İİK’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları, davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır. Tasarrufun iptali davasında, İİK'nun 283/1. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde, aynı takip dosyası üzerinden infazının istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, tasarrufun iptali isteminin kabul edilerek ilamda geçen taşınmazlar hakkındaki 19.01.2016 tarihli tasarrufların iptal edildiği, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ilamdaki davalılardan ......

                Mahkemece, İİK.nun 278. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin "iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süre” İİK.nun 284 maddesindeki 5 yıllık sürenin ise “hacizden veya acizden önceki 2 seneyi geçmeyen ve iptale tabi olan tasarrufların dava açma süresi" olduğu, somut olayda ise tasarrufun tarihinin 08.08.2012, davacının geçici aciz vesikası niteliğindeki haczinin 01.07.2015 olduğu anlaşıldığından, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 284. maddesi gereğince tasarrufun iptali davasının batıl tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerekir. Anılan süre hakdüşürücü süre olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı re'sen araştırılmalıdır. Somut olayda tasarruf 08/08/2012 tarihinde yapılmış, dava ise 14/05/2015 tarihinde açılmıştır....

                  Şayet davanın kabulüne karar verilmesi gerekirse, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun yapıldığı tarihteki kamu alacağının tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali veya bedele hükmedilmesi gerekecektir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,borçlu ile diğer davalı arasında enişte-kayın düzeyinde akrabalık bulunduğundan İİK 278.madde kapsamında yapılan ivazlı tasarrufun bağışlama hükmünde olması nedeniyle iptale tabi olduğu, alacağın gerçek bir alacak olmadığı iddiasının bu davada araştırılamıyacağı, öne sürülen iddianın davacı ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu yönünde olmadığı,ancak menfi tesbit davasına konu olabileceği, bu konuda açılmış bir dava bulunmadığı, dava devam ederken böyle bir dava açılmış olsa bile açılacak davanın tasarrufun iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle bekletici mesele dahi yapılamıyacağı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu