'nin önceki tasarrufları bilebilecek olmadığı, önceki tasarrufların ve davacının harici sözleşmeye göre yapacağı alacağı bilebilecek durumda olmadığı, davacıyı zarara uğratma amacıyla hareket etmediği, tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 22.11.2017 gün, 2015/8768 E- 2017/10876 K sayılı ilamında “......
İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; Karar gerekçesinde, dava ön şartları incelenmeden, davanın esası hakkında karar verildiği, dava şartlarının ayrı ayrı irdelenmediği görülmektedir. Üstelik, dava konusu taşınmazın davalı-3.kişi elinden çıktığı yargılama sırasında belirlendiği halde ve dava dilekçesinde taşınmazın devri nedeniyle tazminat taleplerinin olduğu belirtildiği halde, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde, dava dışı başka bir kişi üzerinde bulunan taşınmaz için tasarrufun iptaline karar verildiği ve davacıya bu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanındığı görülmüştür....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, hükmüne uyulan bozma ilamında sergilenen gerekçeler karşısında davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm tüm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava İİK 277 ve devamına dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir....
İlçesi, Ilıca da bulunan 96 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesi davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini, davalılar arasındaki tasarrufların mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ile davalılar arasındaki tasarruf işlemlerinin iptali ile icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, süresi içersinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
Mahkemece,taşınmazların satış bedelleri ile raiç bedelleri arasında fahiş fark olmadığı, davalıların taşınmazları mal kaçırma amacı ile satın aldıkları ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Davacı vekili dosyaya sunduğu 20/10/2022 tarihli dilekçesi ile davaya nakden tazmin talepli olarak devam edeceklerini bildirmiştir. İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hükme bağlanmıştır....
tasarrufun iptali davası açmak için yeterli olmaması nedeniyle; İİK. 283/2 hükmü uyarınca dava mallar yerine geçen değere taalluk edeceğinden, bu değer nispetinde davayı tazminata dönüştürdükleri için dava konusu taşınmazların davalı T5 tarafından dava dışı 3. kişilere satış tarihi itibariyle gerçek değerinin icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı T5'den nakden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK.nun 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Alacaklı tasarrufun iptali ilamını asıl icra dosyasına ibraz ederek cebri icraya devam edebilir. İİK.nun 281/2.maddesine dayalı olarak konulan ihtiyati haciz kararları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir. Tasarrufun iptali davası sonucunda verilen ihtiyati haciz kararları, dava süresince devam etmekte, davanın kabulü ile de kesin hacze dönüşmektedir....