Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. vekili, markaların 03/04/2014 tarihli devir sözleşmesi ile satın alınmış olup bedelinin nakden diğer davalı şirkete ödenm... olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı, davaya cevap vermem...tir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın "..." markası açısından feragat nedeniyle reddine, davanın "XUMA DESİNG" markası açısından kabulü ile ... 18. İcra Müdürlüğü'nün 2014/10950 sayılı dosyası ile yapılan icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile bu marka üzerinde davacıya haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilm...; hüküm, davalı ...Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilm...tir....

    Bu tazminata faiz uygulanamayacağı gibi, borçlu hakkındaki takip, kesinleşmiş icra takip dosyası üzerinden yürüyeceğinden, borçlunun ayrıca tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir. 3-Ayrıca İİK 277 ve devamı uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olan davada, lehine tasarrufta bulunulan...'ın da taşınmazı elden çıkarmış olduğundan aynı yasanın 283/2. maddesi hükmü nazara alınarak davalının elden çıkardığı değer nispetinde nakden tazmine mahkum edilmesi gerektiği gözardı edilerek, icra takibindeki alacak miktarı ile sorumlu tutulması ve tasarrufun sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Ne var ki (2 ve 3) numaralı bentlerdeki bu hususlar yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....

      İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ve nakden tazmin davası olup, inceleme konusu talep ise, ihtiyati tedbir talebinin reddi ile ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne ilişkin ara kararın istinaf yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/284 esasında kayıtlı itirazın iptali davası açıldığı ve bu dosyanın kesinleşmediği, dolayısıyla da takip kesinleşmeden böyle bir davanın açılamayacağının mahkemece gözetilmediği, ayrıca İİK'nın 278/2 maddesi uyarınca tasarrufun iptali davacı açılabilmesi için gerekli 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçirilmiş olmasının da mahkemece değerlendirme dışı bırakıldığı ve iptali istenen tasarrufların, bedeli ödenerek yapılmış gerçek satışlar olmasına rağmen yazılı biçim ve şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasının da isabetsiz olduğu hususlarına ilişkindir....

      Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde borçlu davalı ...'ın alacaklılardan mal kaçırma amacı ile kendisine ait şirket paylarını 3. kişi konumundaki davalı ...'e sattığını, onun da diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali ile kendilerine cebri icra yapma yetkisi verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında 12.07.2012 tarihli celsede ise davacı vekili “eski beyanlarımızı tekrarlıyoruz davalı ... dava dışı Zet Organik Şirketindeki hisselerini diğer davalıya alacaklıdan mal kaçırmak maksadı ile devretmiştir bunun iptalini istiyoruz ayrıca asıl borçlu ... hissesini ...'e satmış olup, ...'de bu hisseleri elinden çıkartarak diğer davalı ...'ın kızı ...'...

        Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde borçlu davalı ...'ın alacaklılardan mal kaçırma amacı ile kendisine ait şirket paylarını 3. kişi konumundaki davalı ...'e sattığını, onun da diğer davalı ...'a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali ile kendilerine cebri icra yapma yetkisi verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında 12.07.2012 tarihli celsede ise davacı vekili “eski beyanlarımızı tekrarlıyoruz davalı ... dava dışı Zet Organik Şirketindeki hisselerini diğer davalıya alacaklıdan mal kaçırmak maksadı ile devretmiştir bunun iptalini istiyoruz ayrıca asıl borçlu ... hissesini ...'e satmış olup, ...'de bu hisseleri elinden çıkartarak diğer davalı ...'ın kızı ...'...

          ın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Tasarrufun iptali davasında dava konusu olan malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması ve malı elinde bulunduran kimsenin kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması veya bu kişiye dava yöneltilmemesi halinde üçüncü kişi hakkında malın elinden çıktığı tarihteki değerine hükmedilir. Bir başka anlatımla İİK'nın 283. maddesinde sözü edilen tazminat, borçludan 3. şahsa geçirilen, ancak 3. şahsın da elinden çıkarmış olduğu mallar yerine 3. şahsın davacının alacağından fazla olmamak üzere nakden ödemesi gereken tazminattır....

            dan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nın 283/II fıkrası gereğince iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın davacı tarafça ispat edilemediğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

              UYAP Entegrasyonu