Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tan tahsil edilmiş olduğundan bahisle yeniden tahsiline gerek olmadığına karar verilmiş; hüküm, vekalet ücreti yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK'nun 331.maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder.Somut olayda, davalılar arasındaki akrabalık bağına göre tasarrufun İİK'nun 278/3-1 maddesine göre iptali gerektiği dolayısı ile davalıların haksız oldukları, mahkemenin kabulünün aksine davacının vekalet ücreti istemediğine ilişkin bir açıklık veya sulh söz konusu olmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

      Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalılardan ...'ın borçlular ile aynı yer nüfusuna kayıtlı olup aynı ticari alanda faaliyette bulunmasına göre davalı ... ve ...'ın aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadace borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Somut olayda ... Ltd.Şti de borçlu ...'nın % 30 hissesi olup, bu miktar hisseye ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekmektedir.Anılan şirkette kurucu ortak olan...'in devir öncesindede hisseleri olduğundan davalı ...'a % 80 hisse devri olmuştur. Mahkemece davalılar arasındaki tüm hisse devirlerinin iptaline karar verilerek, borçlulara ait olmayan dolayısı ile dava konusu olmayan davalı ...'...

        Dava, 6183 sayılı AAUHK.'nun 30. ve TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse 6183 sayılı kanun kapsamında açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında, davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....

        Davalı kooperatif vekili, iki farklı dava konusu olduğunu, İİK. 94. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil, İİK 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptalinin talep edildiği, davaların birlikte görülmesinin mümkün olmadığını, talep sonucunun netleştirilmesi ve hak düşürücü sürenin tespiti bakımından davanın açıklattırılması gerektiğini, tasarrufun iptali davası için gerekli olan aciz vesikası ve iptali gereken bir tasarruf bulunmadığını, tapu iptal ve tescil davasının da reddi gerektiğini, iptal edilip davacılar adına tescil edilmesi gereken tapu ve muvazaaya dayalı bir tasarrufun sözkonusu olmadığını, ferdileşmeye engel bazı hususların bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ... vekili, müvekkili ...'nın davacı gibi davalı kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, ...'nun ise, ...'nın hissesine düşen bir dairenin arsa payını tapuda devir ve temlik alarak sözleşmeye konu bir daire için ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada: Davacı asıl ve birleştirilen davalarında, mirasbırakanı Abdulaziz'in, 278 sayılı parselini 18.03.2003 tarihinde davalılar ... ve ...’ya, 419 parsel parsel sayılı taşınmazını ise 03.04.2007 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle devrettiğini, anılan devirlerin muvazaalı olup kendisinden mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar 17. Hukuk Dairesince; “... Mahkemece asıl dava olan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen dava olan muris muvazaasına dayalı iptal davası birlikte görülerek sonuçlandırılmıştır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2019 NUMARASI : 2016/461 ESAS - 2019/403 KARAR DAVA KONUSU : TASARRUFUN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/122 Esas sayılı ilamı gereği davalı T4'dan alacaklı olduğunu, davalı hakkında Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2011/2587 Esas sayılı dosyasındaki icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacıyla Bursa 3....

            Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; borçlu hakkında ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/39141 esas 2013/3912 karar sayılı dosyaları ile takip yapıldığı ve takibin ... yönünden kesinleştiğini, davalı borçlu tarafından müvekkil bankanın alacaklarını tahsil etmesini önlemek adına 2013 yılının ocak ayında mal varlıklarını diğer davalıya devir ettiğini, ... ili ... ilçesi ... ada ... parsel ... nolu gayrimenkulün davalı ... tarafından imam nikahlı eşi ...'a devredildiği ve müvekkil banka tarafından yapılan icra takibini sonuçsuz bıraktığını bu devrin iptalini talep ve dava etmiştir....

                Her ne kadar 6183 sayılı Kanunda bu hususta açık bir hüküm bulunmamakta ise de yukarıda sözü edilen hükümlerin 6183 sayılı yasaya dayalı olarak açılan iptal davalarında da kıyasen uygulanması gerekmekte olup, Dairemizin uygulaması da bu doğrultudadır. Bu hususlar gözardı edilerek "davalı 3.kişi üzerindeki kaydın iptali ile davacı adına tapuya tesciline" karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2.maddesi göndermesiyle HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu