Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Dava, BK' nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın BK' nun 18. maddesine dayalı olarak açılmış olmasına karşı hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğundan bahisle davacının talebinin İİK’ nun 227. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu ve tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, alacağını tahsil edebilmek için borçlusu olan davalı ... hakkında icra takibi yaptığını, borçlu davalının bu icra takibini sonuçsuz bırakmak için diğer davalı ile anlaşarak muvazaalı olarak kendisine ait taşınmazın ½ hissesini sattığını, davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan satışın BK' nun 18. maddesi gereğince geçersizliği ile İİK’ nun 283/1. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2016/190910 Esas sayılı dosyası ile 600.000 TL ve 400.000 TL tutarlı senetleri tanzim ettirdiğini, yapılan bu işlemin tamamıyla mal kaçırma amacıyla yapıldığını, yapılan bu muvazaalı işlemlerin BK 19 ve İİK 277. maddeleri gereği iptalinin gerektiğini, ayrıca davalıların akrabalık ilişkilerinin olduğunu, akrabalık bağının iptale tabi sebeplerden olduğunu bu nedenle dava konusu Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2016/190910 Esas sayılı dosyasının ve dosyaya dayanak 08.01.2015 tanzim ve 30.06.2015 vade tarihli 600.000 TL tutarlı ve 08.01.2015 tanzim ve 02.10.2015 vade tarihli 400.000 TL tutarlı senetlerin muvazaalı olduğunun tespitine, bunun kabul edilmemesi halinde tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının şahsi hakka dayalı davalar olduğundan yetkili mahkemenin HMK’nun 6. maddesine uyarınca davalıların ikametgahı mahkemesi olmasına, davacının alacağının dayanağı bonolarda yetkili mahkeme belirlenmediği gibi belirlenmiş olsa dahi dava tarihi itibariyle 6100 sayılı HMK. hükümlerine göre gerçek kişiler arasında yetki sözleşmesinin geçeliliğinin bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.İstihkak davası açılması halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceği dikkate alınmadan haczin düştüğüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte taraflarca bu husus temyiz edilmediği ve davacı 3.kişinin temyizinde ise bu konuda onama kararı verilmesi istendiğinden aleyhe bozma yasağı gereği bu hususda karar verilmemiştir. 2.Alacaklı İİK’nin 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davanın açılması ve yargılamanın devamı iskihkak davasının varlığına bağlıdır....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Dava İİK hükümleri olmadığı halde BK 19 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Davalılar cevap dilekçesi ile davanın reddini istemişlerdir. Dava şartları yönünden; Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 114. maddesinde düzenlenen ve bütün davalar için geçerlilik taşıyan genel dava şartları yanında bir takım özel dava şartlarının varlığı da aranmaktadır. Tasarrufun iptali davasının kendine özgü dava şartları; geçici veya kesin aciz vesikasının varlığı, icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve gerçek bir alacağın varlığıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalıya sattığını öne sürerek BK.19. maddesi uyarınca taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile borçlu davalı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark olması nedeniyle davanın kabulüne ve davacının davalı ... aleyhine başlattığı ..... İcra Müdürlüğünün 2009/6987 esas sayılı takip dosyasındaki alacağını (davalı ... tarafından, diğer davalı ...'e satışı yapılan....... ili ........ilçesi .............
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istihkak davasının kabulüne, tasarrufun iptali davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi, davalı borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili,Şişli 1.İcra Müdürlüğünün 2009/18675 sayılı takip dosyasından, davacının 10.06.2009 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığı ... plakalı aracın haczedildiğini belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı, haksız açılan davanın reddini ile karşılık dava olarak tasarrufun iptalini istemiştir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi hükmünde mahkeme, tarafları dinlemeden, onları, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez şeklinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, bu tür davalarda davanın, borçlu aleyhine sonuçlanması halinde hukuki menfaati zedeleneceğinden borçlu (eldeki davada kendisine karşı boşanma davası açıldığı belirtilen eş ....) davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalıdır. Kişilerin dava hakkı Anayasanın 36. maddesiyle teminat altına alınmış olup, “hukuki yarar” ile sınırlıdır. HMK.nın 114/h maddesinde düzenlenen hukuki yarar, davanın konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir....