Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ileri sürülüş biçimine göre, İİK'nun 277 ve devamı, olmadığı takdirde BK 19. Madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, davalı borçlu T7 tarafından 27.10.2017 tarihinde iptali istenen İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, Halkalı Mahallesi, 851 Ada 4parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 39 numaralı bağımsız bölümün davalı T3 devredildiği, tarafların kabulünde olduğu üzere T3 tarafından da 13.11.2017 tarihinde davalı T5'a devredildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....

Bu nedenlerle, iş mahkemesince tasarrufun iptali istemi yönünden taşınmazların devredildiği şirket ve kişiler yönünden dosya tefrik edildiğinden, başka bir deyişle iş mahkemesindeki dava işçi alacaklarının tahsili olarak devam ettiğinden, iş mahkemesinde aynı konuda açılmış bir derdest bir davadan bahsedilemeyecektir. Bu durumda yerel mahkemece yapılması gereken, muvazaaya dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında, iptali talep olunan muvazaalı işleme göre borçlu ve borçlu ile işlemde bulunanların aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle davaya dahil edilmelerini sağlamak, davacının işçilik alacağının tespiti ve tahsili için İş Mahkemesinde açtığı dava sonucunu beklemek, davacının alacağının belirlenmesi halinde işin esasına girilerek taraf delillerini toplamak ve oluşacak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....

Mahkemece, borcun doğumundan sonra, borçlunun davalı oğluna yapılan araç satışının mal kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 835,78 onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istihkak davasının ve tasarrufun iptali davasının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı-karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/3404 sayılı takip dosyasından davacıya ait 6 adet büyükbaş hayvanın haczedildiğini belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ile davalı borçlu ...'dan alacağı nedeniyle ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/15502 Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde bulunduğunu ancak borçlunun borca yetecek miktarda malı bulunmadığını, davalı ... gerçekte tümle resmiyette % 10 hissedar bulunduğu ... şirketinde ki söz konusu hissesinin haczi için müzekkere yazıldığı ancak bu hissesinin diğer davalı ...'a devrettiğini bu nedenle yapılan devrin muvazaalı olduğunu alacağın bertaraf edilmesi için yapıldığı bu nedenle hisse devir işleminin iptaline ve alacağın cebri icra yolu ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Hukukî nitelendirme hâkime aittir. Somut olayda; dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali niteliğindedir....

        Dava, İİK'nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları ayni hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardandır. Bu nedenle tasarrufun iptali davaları genel yetki kurallarına göre HUMK'nun 9.maddesi (6100 sayılı HMK'nun 6.maddesi) uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde görülür ve kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından re'sen gözönünde bulundurulmaz. Bu durumda davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmadığı gözetilerek mahkemece davanın esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, İİK'nun 277.vd.maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadağına karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak dava konusu tasarrufun tarihi 14.09.2011 olup, takip konusu borcun doğum tarihinden (27.03.2012) önce olduğundan ve tasarrufun iptali davalarında borcun doğum tarihinden önceki tasarrufların iptali istenemeyeceğinden davacı davasında haksızdır. Bu durumda davaya sebebiyet veren davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davalı 3.kişi lehine velaket ücreti takdir edilmemesi doğru değil bozma nedeni ise de bu husus yargılamanın tekrarının gerektirir netelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi göndermesiyle HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece tasarrufun yapıldığı tarihte davacının doğmuş bir alacağının bulunmadığı, satışın davacının alacağının tahsilini engellemek amacıyla yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, 4.Hukuk Dairesinin 08.11.2012 gün ve 2011/13240-2012/16464 sayılı ilamı ile davacının senede dayalı alacağının olduğu, vadenin gelmiş olmasının gerekli olmadığı, esas hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı borçlunun maliki olduğu taşınmaz hissesini raicinden düşük bedelle kayınbiraderi olan diğer davalı 3.kişiye satarak devir ettiği, satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile davalı 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malik ... adına tapuya kayıt ve tesciline verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Mahallesi, 514 parsel, 518 parsel ve 116 Ada 8 Parsel sayılı taşınmazlar ve davalı borçlu ... tarafından davalı 3.kişi ...’a devredilen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 571 parsel sayılı taşınmaz hisseleri yönünden dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olarak; davalı borçlu ... Tarım ve Gıda Ürün San.ve Tic.A.Ş. tarafından dava dışı ...’a, ... tarafından dava dışı Vakıflar Bankası ....’ya ve en son davalı ...’ya devredilen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 515 parsel sayılı taşınmaz ve davalı borçlu ... tarafından dava dışı Vakıflar Bankası ....’ya ve onun tarafından da davalı ...’e devredilen ... İli, ... İlçesi, ......

                UYAP Entegrasyonu