Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/445 esas 2003/776 karar sayılı ilamı ile açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile Meyer Turizm... A.Ş nin sermayesinin 3.000.000 TL den 5.000.000 Tl ye çıkarılmak sureti ile davalılardan T3 in başlangıçta şirkette 250 olan hissesinin kızları T2 T3 lehine arttırılıp kendisinin 10 hisseye düşürülerek bu 10 hisseninde davalı Bedrin Bedriye Gökdeniz e devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiği, karar sonrası ilgili hisselerin satıldığı görülmüştür. İcra dosyasına bu tasarrufun iptali kararı sonrasında yapılan satışla yapılan fazla tahsilatın İİK nun 361. Maddesi gereğince geri tahsili talep edilmektedir. 2004 Sayılı İİK nun 277.ve devamı maddelerinde tasarrufun iptali kurumu düzenlenmiştir. Genel mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesi ile müddeabihin mülkiyeti borçluya dönmez. İcra dosyasındaki alacaklıya söz konusu müddeabihin satılıp bedelinden alacaklının alacağına kavuşması imkanı tanınmıştır....

Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadace borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Mahkemece tapunun iptali ile borçlu Metin adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Dava; ileri sürülüş biçimine göre TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan, muvazaa hukuksal nedenine dayanarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; tasarrufun iptali davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez. İleri sürülüş biçimine ve delil durumuna göre, yaklaşık ispat durumunda her iki tarafı da mağdur etmeyecek bir biçimde ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksamamak gerekir. Yüzeysel bakıldığında İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

    Mahkemece davanın İİK 277.vd maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası olduğu yönünde nitelendirme yapılmış ise de; uyuşmazlığın 6098 sayılı BK'nın 19. maddesi hükümlerinin uygulanarak çözülmesi gerekmektedir. Öte yandan, davacının muvazaa iddiasının ispatı durumunda yine BK 19. md.si gereği, muvazaalı işlemin hiç bir hüküm doğurmayacağı, muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zaman geçmesi ile görünüşteki işlemin geçerli hale gelmeyeceği kuşkusuz olduğundan, muvazaa iddialarınında zamanaşımı söz konusu olmayacağından, mahkemece yapılması gerekin işin esasına girerek uyuşmazlığı çözmektir. Yukarıdaki cümleden, 6100 sayılı HMK 118. md.si vd. hükümleri uyurınca yazılı yargılama hükümleri uygulanmak sureti ile; davacılının alacaklı olduğu Mersin 4. İcra Müdürlüğünün (eski esas 2009/8570) 2016/604 esas ve (2009/8637 eski esas) 2013/9923 sayılı dosyalarının onaylı suretlerinin dosya içine alınmalı, Erdemli 2....

    İcra dairesi 2017/3760 E. sayılı dosyasında 28.668,27 TL ve Ankara 14. İcra dairesi 2017/6091 E. sayılı dosyasında 1194,83 TL takip başlattığı, muvazaalı olduğu iddia edilen tasarrufun, Gaziantep İli, Islahiye ilçesi, Fevzipaşa Mah. Merkez Mevki, 282 parselde bulunun arsalı ahşap ev niteliğindeki taşınmazın 3/8 hissesinin 23.07.2015 tarihinde borçlu tarafından kardeşine devrine ilişkin olduğu, eldeki dava ile de söz konusu tasarrufun BK 19....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... mirasçıları vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2018 tarih, 2017/5274 Esas ve 2018/7265 Karar sayılı bozma ilamında; davalı üçüncü kişi İsmet ve dördüncü kişi ...'ın davalı borçlular ile hem ticari ilişki hem arkadaşlık ilişkileri sabit olup bu halde İİK'nun 280/1 maddesine göre, borçluların mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildikleri veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından, davanın İİK 280. madde gereğince kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu şirket hisselerini diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 23.9.2009 tarihinde kızı davalı ...'ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun öncelikle İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince; kabul edilmezse BK 18.madde gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... dava konusu taşınmaz hissesini bankaya olan borcu nedeniyle rayiç bedelle sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm davalı ...Tic.Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 11.03.2016 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış bulunmasına göre davalı...

              UYAP Entegrasyonu